Maçın ilk 2 dakikası karşılıklı boş hücumlar ile geçilirken, Fenerbahçe Ülker maçtaki ilk sayılarını Thabo Sefolosha'nın kullandığı 2/2 serbest atış sonucunda buldu. Maça temposuz başlamamız rakibin de işine geldi. Rakibin hücumda tempoyu düşürüp oyunu sete bıraktığı zaman yüzdeli atışlar bulduğunu söylemiştik ki ilk çeyrek de dediğimiz oldu. Maçta ilk molaya 6-8 lik Bennet Cantu üstünlüğü ile girildi. Hem rakibin temposuz oyuna ayak uydurmuş olmamız hem de potaya yakın atışları bizden iyi kullanmaları sonucu ilk çeyreğin bitimine 2:38 saniye kala fark 7 sayıya kadar çıktı.(8-15) Ardından kaptan Ömer Onan'ın bulduğu 3 sayılık atış ve rakibe yaptığımız baskılı savunma sonucunda ilk çeyrekte farkı 2 sayıya kadar indirerek 17-19 geride kapadık.
Adeta bir savunma savaşına şahit olduğumuz 2. çeyrek Cinciarini'nin basketiyle başladı.(17-21) Bu çeyrekte savunmada gösterdiğimiz direncin yanında hücumda da doğru seçimler yapınca çeyreğin son 4 dakikasına 3 sayılık avantajla 28-25 önde girmeyi başardık. Rakibe aldırdığımız mola sonrası yapılan basit top kaybının ardından hücumlardan da boş dönmemizle savunmadaki direncimiz de düştü. Maarten Launen'in son hücumda 3 sayı bulması ile de devreyi 32-35 geride kapadık.
2. çeyreğin sonlarında savunma direnci düşen Fenerbahçe Ülker, 3. çeyreğe de savunmasında yaşadığı sorunlar ile başladı. Hücumlardan da boş dönmemizin sonunda, çeyreğin ilk 3 dakikası 36-42 lik Bennet Cantu üstünlüğü ile geçildi. Kötü başladığımız 3. çeyrekte kaptan Ömer Onan'ın oyuna girmesi ve Vidmar'ın savunmada gösterdiği direnç ile 10-0 lık bir seri yakalayan Fenerbahçe Ülker, çeyreğin bitimine 4:30 saniye kala 46-42 öne geçmeyi başardı. Savunmada yapılan ufak tefek hataları affetmeyen Bennet Cantu, Mazzarino'nun 3'lüğü ile bitime 2:44 saniye kala 49-50 öne geçmeyi başardı. Çeyreğin bitimine 1 dakika kala 52-52 lik beraberliği yakalayan Fenerbahçe Ülker, rakibe hücumda yaptırdığı hatalardan da yararlanıp çeyreği 56-52 önde kapamayı bildi.
4. çeyrek karşılıklı sayılar ve top kayıpları ile başladı. Bu çeyrekte, Fenerbahçe Ülker yaptığı müthiş savunma ve baskı ile bitime 5:21 saniye kala farkı 9 sayıya kadar çıkardı.(65-56) Bu dakikadan sonra, vurup geçeceği anda maalesef hakemler devreye girdi. Thabo Sefolosha'nın tertemiz bloğuna faul çalınması, ardından Koç Spahija'nın aldığı teknik faul sonrası skor bir anda bitime 3:21 saniye kala 65-63'e geldi. Bitime 0:18 saniye kala Bojan Bogdanovic faul çizgisinden 1/2 ile ayrıldı.(73-70) Savunmada Mazzarino'yu bomboş bıraktık ve Bennet Cantu'da bu hatayı affetmeyerek cezayı kesit.(73-73) Ardından son 10 saniye kala Ukic'in hücumdan boş dönmesi ile maç uzatmaya gitti.
Her iki takımında faul hakları dolduğu için uzatma dakikaları karşılıklı faul atışlarından bulunan sayılar ile başlandı. Bitime 2:52 saniye kala kaptan Ömer Onan'ın kaçan 3 sayılık atışını iyi takip edip tipleyen ve bir de faul kazanan Thabo Sefolosha skoru bir anda 79-75'e getirdi. Son 0:15 saniyeye 82-77 önde girmemize rağmen yine yapılan basit bir hata sonucu Markoishvili'nin attığı 3'lük ile skor 82-80'e geldi. Son saniyelerde Ukic'e yapılan faullerin ardından skoru 85-80'e getiren Fenerbahçe Ülker Basile'nin son 3 saniye kala kendi yarı sahasından attığı 3'lük ile maçtan 85-83 galip ayrıldı. Umarım Basile'nin attığı şu 3'lüğü daha sonra aramayız.
Savunma, savunma, savunma maçı kazandıran savunma nihayet bu maçta ortaya çıktı. Geçen seneki sert savunmasından bu maça kadar eser göremediğimiz Fenerbahçe Ülker'de bu maçta her şey değişik oldu. Savunmada bu sezonki belki de en iyi performansını gösteren Fenerbahçe Ülker, savunmada çok önemli işler yaptı bu maçta. Öncelikle Vidmar'ın sert savunması ile rakibin 2'li oyunlarına izin vermedik. Savunmada yaptığımız baskının sonucunda da Cantu'nun işleyen beşe beş düzenini devre dışı bıraktık ve yaptığımız baskının en büyük neticesi de bu oldu. Rakibin pas trafiğini kilitleyip asist ile sayı bulmalarına engel olduk. Kaptan Ömer Onan'a bu maçta savunmada Bojan Bogdanovic'in eşlik etmesi de önemli bir detaydı. Ancak hala savunmada çok kritik yerlerde çok basit hatalar yapabiliyoruz ki maçın uzamasındaki en önemli unsurlardan biri de buydu. Savunmada gösterdiğimiz direnç sonucunda ise sadece sayı yememekle kalmayıp çoğu hücumda da bu sayede kolay sayılar bulabildik.
Hücumda ise hala eksiklerimiz devam ediyor. Tamamen oyuncuların bireysel yetenekleri ve gayretlerinden sayı bulabiliyoruz. Tabi ki bunun en önemli sebebi, takımın iki oyun kurucusu Ukic ve Jerrells'ın formsuz oluşu. 85 sayı atıp sadece 6 asist ile tamamlayabildiğimiz maçta Ukic 2 asist yaparken Jerrells'ın ise asist hanesinin 0 olduğunu görüyoruz. Dış atışlardaki düşük yüzdemiz ise bu maçta gene devam etti. Rakip Bennet Cantu kullandığı 28 üç sayılık atışın 8'inde sayı bulurken, Fenerbahçe Ülker ise kullandığı 8 üç sayılık atıştan sadece 1'ini sayıya çevirebildi. Dış atışlardaki düşük yüzdemizden dolayı da maçı bir türlü koparamadık. Pota altını iyi kullandığımız bu maçta Oğuz'dan 13 Vidmar'dan da 10 sayılık bir katkı aldı takımımız. Bu maçtaki diğer önemli bir istatistik ise daha önce oynadığımız 4 maça baktığımızda çift haneli sayılara ulaşan top kayıplarımızı bu maçta 6 sayıda tutmamız oldu.
Bu maçta diğer maçlarda olduğu gibi maç içinde çok iniş çıkış yaşadık. Bunun da en önemli sebeplerinden biri yukarda dediğimiz Ukic-Jerrells ikilisinin formsuzluğuna ek olarak 4 numaradan yani Gist ve Kaya'dan alamadığımız verim oldu. Maça 2 oyun kurucuyla başlamamıza rağmen yine istenilen verim alınamayınca koç mecburen 4 kısa 1 uzun şeklinde oynamak zorunda kaldı ki bu süre zarfında takım daha başarılıydı. Özellikle Kaya'nın kötü performansı kariyerine hiç ama hiç yakışmıyor.
Takım şu an istenilen seviyede mi? tabi ki değil ama bu maçta gördük ki bazı şeyler yavaş yavaş yerine oturmaya başlıyor. Özellikle savunmada gösterdiğimiz direnç çok ama çok önemliydi. Savunmada gösterdiğimiz bu direnç ve beraberliği hücumda da yapacağımız ekstra paslar ile kolay basketleri bulacak şekilde organize edecek oyun kurulularımızdan ve 4 numaralardan gelecek katkı ile bu takım daha iyi günler görebilir ki çok da zor değil bu açıkçası. Kısacası takım karakteri, takım ruhu dediğimiz şey geri dönmeye başladı Fenerbahçe Ülker'de.
Sezon başından beri Vidmar Vidmar dedik. Bu çocuğun daha fazla süre alması lazım dedik ki bu maçta 23:35 saniye süre aldı ve aldığı süre boyunca çok güzel işler yaptı. Yukarda dediğim gibi Vidmar'ın 2'li oyun savunmasını derleyip toplaması ve özellikle 2. çeyrekte Vidmar'ın savunma direnciyle başlayan çoğu hücumda kolay sayılar bulduk. Maçı ise 10 sayı + 6 ribaunt ile tamamladı.
Kaptan Ömer Onan'a ne desek az. Onla ilgili tamamen ayrı bir başlık açmak lazım. Hasta olarak çıktığı bu maçı 18 sayı ile tamamlayarak hem takımı adına hem de maçın en skorer ismi olmayı başardı.
Bojan Bognadovic ise yavaş yavaş takıma ısınmaya başlıyor. Maçı 12 sayıyla tamamlayan Bojan ayrıca savunmada gösterdiği gayretle de dikkatleri çekti. Kaptan Ömer Onan'la birlikte rakibe yaptığı baskılı savunma ve hücumdaki güzel oyunu ile bu maçta takımını sırtlayan isimler arasındaydı. Ayrıca Bojan Bogdanovic'in Emir ile aynı anda parkede olması bu takım için önemli bir artı. Emir Bogdanovic'e hem pozisyon hazırlıyor hem de oyun içinde sıcak tutuyor.
Son bir parantez Oğuz Savaş'a. Maç boyunca pota altından güzel işler yapan Oğuz maçı 13 sayı + 5 ribaunt ile tamamlarken gene gecenin önemli isimleri arasında yer aldı. Avrupa Şampiyonasından adeta bir enkaz olarak dönen Oğuz'un için umarım bu maç çıkış maçı olmuştur.
Püzant YÜCECAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder