29 Aralık 2011 Perşembe

Fenerbahçe Ülker Top 16 G Grubu Değerlendirmesi...



Turkish Airlines Euroleague'de ilk grup maçlarının tamamlanmasının ardından iki gün önce İspanya'nın Barcelona şehrinde yapılan kura çekiminin ardından Top 16 dörtlü grupları belli oldu.

Temsilcilerimizden Fenerbahçe Ülker G grubunda Yunanistan'ın Panathinaikos, Rusya'nın Unics Kazan ve İtalya'nın EA7 Emporio Armani Milan takımlarıyla eşleşti.
Öncelikle gruba baktığımızda öyle ölüm kalıp grubu değil bana göre. En kötü bu gruptan 2. olarak çıkacağımızı düşünüyorum. Fakat asıl daha zor olan çapraz grubumuz.(Tabi hedef olarak Top 8 düşünülüyorsa) H grubuna baktığımızda kendi fikrimce grubu Barcelona 1. sırada Maccabi ise 2. sırada tamamlar. G grubunda 2. olursak hem rakip daha zor Barcelona olacak ayrıca ev sahibi avantajı da onların elinde olacak. Bundan dolayı grubu 1. bitirmek olası Maccabi eşleşmesinde ev sahibi avantajını yakalamak çok ama çok önemli. Peki, grubu birinci bitirebilir miyiz?? Bence bitirebiliriz. Tabi ki eksiklerimizi biran önce tamamladığımız takdirde.

Rakiplerimize kısaca biraz değinelim;


-Panathinaikos: Her ne kadar Top 16 kura çekimlerine 2. torbadan katılmış olsa da, geçen senenin şampiyonu Panathinaikos grubun şu an ağır favorisi. Normal sezonu 7 galibiyet 3 mağlubiyet ile tamamladılar. CSKA Moskova'ya içerde ve dışarıda da yenilen Panathinaikos diğer bir yenilgisini ise deplasmanda Brose Baskets'e karşı aldı. Geçen sene Yunanistan'da başlayan ekonomik kriz yüzünden şampiyon kadrosunu her ne kadar koruyamasa da takımın yıldız isimleri arasında birçok oyuncu sayabiliriz. Aslında yıldız oyuncularından önce başlarında efsanevi koçu anmak lazım. Obradovic 1999'dan beri takımın başında. Ona eşdeğer oyun içindeki isim ise, Euroleague tarihinin belki de en önemli savunmacılarından biri olan Dimitris Dimantidis takımın adeta beyni. Guard pozisyonunda Diamantidis'den sonra sayabileceğimiz diğer önemli bir isim ise Nick Calathes. Romain Sato, Mike Batiste, David Logan, Sarunas Jasikevicius takımın sayabileceğimiz diğer önemli isimleri. Açıkçası 2. torbadan gelmesini istediğim bir takımdı Panathinaikos. Öncelikle geçen senenin şampiyonu olmalarından dolayı onlar için bu sene Euroleague şampiyonluğunun pek elzem olmayacağını düşünüyorum. Ayrıca Top 8 de Panathinaikos ile eşleşmektense gruplarda eşleşmeyi tercih ederim ki grup maçlarının her zaman telafisi vardır. Normal sezona pek de iyi başlamayıp Top 16'da coşmaya başlayan ve daha sonra durdurulamayacak şekilde azan bir takım olduğunu da unutmamak gerekir. Yukarda da dediğimiz gibi geçen seneden kayıpları var. Özellikle Fotsis'in yerini pek dolduramasalar da sonuçta bu kupayı 6 kere kazanmış Avrupa'nın en önemli takımlarından biriyle oynayacağımızı unutmamakta fayda var.


-Unics Kazan bence bu sene Euroleague'nın şuana kadarki en sürpriz takımız. Bu sene ilk defa katıldığı Euroleague'de normal sezonda D grubunda oynadığı 10 maçtan 7 galibiyet 3 mağlubiyet ile grubu 3. tamamlayıp Top 16'da yer almaya hak kazandılar. Aldıkları 3 mağlubiyet ise Barcelona (içerde ve dışarıda) ve Montepaschi Siena'ya (evinde) karşı olduğunu da hatırlatmakta fayda var. İlk 3 maçının ardından oynadığı 7 maçlık seriyi 6 galibiyet 1 mağlubiyet ile kapadılar. Unics'in en büyük özelliği yaptıkları sert savunma ki GS Medical Park ile yaptıkları maçlarda bunu net bir şekilde gördük. Yaptıkları sert savunmanın yanına Henry Domercant'ın skor gücünü de ekleyince daha iyi bir takım olma yolunda hızla ilerliyorlar. Ayrıca skor konusunda Terrell Lyday'ide es geçmemek lazım. Bence gruptaki en zor deplasmanımız olacak hem uzak hem de yorucu bir deplasman. İlk maçımız olması açısından da ayrı bir önem taşıyor.

-EA7 Emporio Armani ise sezona flaş transferler ile girmesine rağmen istediği sonuçları alamayıp Partizan deplasmanında son maçta aldıkları galibiyet ile Top 16'ya kalmayı başardılar. Normal sezonda temsilcilerimizden Anadolu Efes ile C grubunda mücadele eden EA7 Emporio Armani grubu 4 galibiyet 6 mağlubiyet ile tamamladılar. Anadolu Efes'e her iki maçta da yenilmişlerdi. Kâğıt üstünde takımdaki isimlere bakacak olursak Gentile, Fotsis, Drew Nicholas, Ioannis Bourousis, Omar Cook ve Malik Hairston gibi korkutucu isimler görmemize rağmen hala istediği takım kimyasını bir türlü oturtturamadı koç Scariolo. Savunmada sıkıntılar yaşayan EA7 Emporio Armani hücumda ise skor potansiyeline sahip oyunculardan oluşmasına rağmen istikrarsız bir görüntü çiziyorlar. NBA’ deki lokavt süresince takımda bulunan Gallinari'nin gidişinin ardından takım az da olsa kendine gelmeye başladı.


Biraz da Fenerbahçe Ülker'e bakalım;

Yukarda da dediğimiz gibi Top 16'da başarı yakalamak istiyorsak biran önce sorunlu bölgelerimizi tedavi etmemiz lazım. En sorunlu bölgelerimizden biri olan pota altında öncelikle Oğuz'un her maçta Bennet Cantu maçına eşdeğer şekilde oynaması lazım ama Oğuz bir maç var bir maç yok. Tabi Oğuz da tek başına pota altını nasıl götürebilecek. Hepimizin bildiği gibi Vidmar'ın son zamanlarda nükseden bir erken faul problemi var. Bu hem kendini benchte daha fazla süre bulmasına hem de Oğuz'un devamlı oyunda kalarak fazla yüklenmeye sebep oluyor. FBTV'de Aydın Hoca'nın dediği gibi Vidmar'ın bir özgüven sorunu var. Biran önce bence psikolojik destekle bu sorunun giderilmesi ve geçen sezon sakatlık öncesi iyi oyununa dönmesi lazım. Vidmar'ın pota altında iyi oyunu ayrıca Oğuz'unda omuzlarındaki yükü biraz da olsa hafifletecek. Açıkçası pota altına bir transfer bekliyorduk ama teknik kadro bunun  kesinlikle olmayacağını açıkladı geçen günlerde. Umarım Oğuz ve Vidmar'a olan bu güven iki oyuncumuzu da olumlu bir şekilde etkiler.
Tomas takıma geri döndü. Tabi daha hazır değil ama hazır bir Tomas'ın parkede olması bizim için çok ama çok önemli. Hücumdan öte dış adam savunmasında ona çok ihtiyacımız var. Bojan'ın savunmada yaşadığı sıkıntılar malum. Özellikle bu grupta bireysel yeteneklerin öne çıktığı Unics Kazan takımında Ömer ile beraber uygulayacağı dış adam savunması belki de bize maçı getirecek kilit nokta olacak.

Hücumda ise biraz daha dengeli bir takım olmamız gerekiyor. Bireysel yeteneklerle hücum ediyoruz ki bunun en büyük kanıtı asist sayımızın çok ama çok düşük olması. Burada da devreye girmesini beklediğim isim Roko Ukic. Bennet Cantu maçının özellikle 3. devresinde gördüğüm Ukic'de yavaş yavaş kıpırdanma var diyebiliriz. Bireysel yetenekler ile sayı bulamadığımız dönemlerde neyse ki normal sezonda rakiplerimiz çok da üst düzey takımlar olmadığından dolayı ne fark açıldı ne rakiplerimiz bizi yakalayabildi. Fakat şu da bir gerçek ki Panathinaikos, Unics Kazan gibi dişli rakipler inanın bu kötü oynadığımız süreleri özellikle Panathinaikos affetmez vurur geçer. Maç içinde çok iniş çıkış yaşıyoruz. İyi oynadığımız dakikaların sürelerini daha da çok arttırmamız, iyi oyunumuzu maçın geneline yaymamız lazım. Ayrıca başarılı 3 sayılık yüzdemizi mutlak ama mutlak arttırmamız lazım.
Mirsad ise GS Medical Park ile oynanacak Beko Basketbol Ligi maçında parkelere geri dönüyor. En kısa sürede onu da takıma ve Euroleague seviyesine hazırlamak lazım.

Zor bir grup ama Top 8 olmayacak bir grup değil. Eksiklerimizi bir an önce giderip 18-19 Ocak'taki Unics Kazan deplasmanına hazır olmak lazım. Ayrıca Fenerbahçe Ülker Arena'nın da Top 16'da bize çok yardımcı olacağını düşünüyorum.


Fenerbahçe Ülker Top 16 Fikstürü
18-19 Ocak Unics Kazan - Fenerbahçe Ülker
25-26 Ocak Fenerbahçe Ülker - EA7 Emporio Armani
01-02 Şubat Fenerbahçe Ülker - Panathinaikos
08-09 Şubat Panathinaikos - Fenerbahçe Ülker
22-23 Şubat Fenerbahçe Ülker - Unics Kazan
29 Şubat - 01 Mart EA7 Emporio Armani - Fenerbahçe Ülker
 


Esprili bir not: Arkadaşlarla muhabbette "Bu takım gider OACA'da Panathinaikos'u yener evinde gelir Armani'ye yenilir" demiştim ki hala aynı şeyi savunuyorum.



Püzant Yücecan

28 Aralık 2011 Çarşamba

Road To Istanbul - Top 16 Grupları...

Turkish Airlines Euroleague'de ilk grup maçlarının tamamlanmasının ardından bugün İspanya'nın Barcelona şehrinde yapılan kura çekiminin ardından Top 16 dörtlü grupları belli oldu. 

Temsilcilerimizden Fenerbahçe Ülker G grubunda Yunanistan'ın Panathinaikos, Rusya'nın Unics Kazan ve İtalya'nın EA7 Emporio Armani Milan takımlarıyla eşleşti.

Diğer temsilcilerimiz Anadolu Efes ve GS Medical Park ise E grubunda aynı gruba düşerken rakipleri ise Rusya'dan CSKA Moskova ve Yunanistan'dan Olympiakos oldu.
T
op 16 grup maçları 18 Ocak - 1 Mart tarihleri arasında Çarşamba ve Perşembe günleri oynanacak.
Top 16'daki grup maçları sonucunda ilk iki sırayı alan ekipler çeyrek final oynamaya hak kazanacak.
Çeyrek finalde E ile F, G ile de H grupları çapraz eşleşecek.

Beş maç üzerinden oynanacak olan bu seriler ise 21 Mart tarihinde başlayacak ve 5 Nisan'da sona erecek. Çeyrek finali geçerek son 4 takım ise 11-13 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenecek Final Four organizasyonunda Avrupa’nın en büyüğü olabilmek için mücadele edecek.

Bu arada bugün yapılan kura çekimlerinde Final Four İstanbul 2012'nin logosu da ilk defa görücüye çıktı.

2012 Turkish Airlines Euroleague Final Four Istanbul Logo  



GROUP E
CSKA Moscow
Olympiacos Piraeus BC
Anadolu Efes
GS Medical Park
GROUP F
Real Madrid
Montepaschi Siena
Unicaja
Gescrap BB

GROUP G
Fenerbahce Ulker
Panathinaikos Athens
Unics Kazan
EA7 Emporio Armani

GROUP H
FC Barcelona Regal
Maccabi Electra
Bennet Cantu
Zalgiris Kaunas


Püzant YÜCECAN

27 Aralık 2011 Salı

Fenerbahçe Maç Programı (26-31 Aralık 2011)


28 Aralık Çarşamba 18:00
Maliye Milli Piyango - Fenerbahçe Grundig 3-1
Ankara Başkent Spor Salonu
Aroma Erkekler Voleybol Ligi
SportsTv Canlı

29 Aralık Perşembe 14:30
Fenerbahçe Universal - Pursaklar V. İhtisas 3-1
Burhan Felerk Spor Salonu
Aroma Bayanlar Voleybol Ligi
FBTV Canlı

30 Aralık Cuma 20:00
Fenerbahçe Ülker - GS Medical Park 80-79
Sinan Erdem Spor Salonı
Beko Basketbol Ligi
LigTv3 Canlı 

31 Aralık Cumartesi 13:30
Tarsus Belediyesi - Fenerbahçe 73-96
Mehmet Çelebi Kapali Spor Salonu
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi


Püzant YÜCECAN

24 Aralık 2011 Cumartesi

Fenerbahçe Ülker Euroleague Normal Sezon Değerlendirmesi...




Turkish Airlines Euroleague'de bu hafta oynanan 10. maçların ardından Euroleague'in normal sezonunu geride bırakmış bulunuyoruz. Takımlarımızdan Fenerbahçe Ülker son maçta Bennet Cantu'yu deplasmanda 76-83 yenerek grubu averajla birinci bitirip Top 16 kuralarına CSKA, Real Madrid ve Barcelona ile birlikte ilk torbadan girmeye hak kazandı.

Açıkçası son yıllarda eşine benzerine rastlanmamış, büyük bir olasılıkla da uzun süre tekrardan rastlamayacağımız bir grup mücadelesi yaşandı A grubunda. Son haftaya girilirken diğer 3 grupta neredeyse Top 16'ya kalan çoğu takım şekillenirken A grubunda ise işler tamamen karışıktı. Son maçlar öncesi Olympiakos ve Bennet Cantu Top 16'yı garantilemişti. Oynanan son maçların ardından ise Fenerbahçe Ülker'in Bennet Cantu'yu yenmesi ve Bilbao Basket'in ise Caja Laboral'ı kendi evinde devirmesiyle, Fenerbahçe Ülker gruptan birinci olarak çıkmayı başardı. Caja Laboral ise deplasmanda Bilbao Basket'e yenilerek Top 16 dışında kaldı. Buradan Bilbao Basket'i de tebrik etmek lazım. Euroleague'de ilk senelerinde böyle bir başarı gerçekten takdir edilmeye değer.

Normal sezon kuraları çekildiğinde benim fikrim Fenerbahçe Ülker bu gruptan birinci çıkar onu Caja Laboral, Olympiakos takip eder 4.'lük için ise Bennet Cantu ve Bilbao Basket arasında kırkan kırana bir mücadele geçer şeklindeydi. Birinciyi bildik ama açıkçası Caja Laboral beni hatta herkesi yanıltıp Top 16'ya kalamadı. Daha önceki yazımda da belirtmiştim şu an için hala fikrim aynıdır, bu gruptan bir F4 takımı çıkması çok ama çok zor.

Fenerbahçe Ülker ise olması gereken yerden "Grup Birinciliğinden" çıktı Top 16'ya ama gel gör ki olunması gereken yere olması gerektiği gibi mi geldik?? Bu biraz tartışılır hatta biraz değil oturup bayağı uzun uzun tartışılır. Normal sezonda oynadığımız 10 maçtan 6 galibiyet 4 mağlubiyet ile ayrıldık. Daha önceki değerlendirmemizde oynadığımız ilk 5 maçı baz almıştık. Burada da normal sezonun 2. yarısında oynadığımız son 5 maçı baz alacağız.
Fenerbahçe Ülker normal sezonun 2. yarısına 3 galibiyet 2 mağlubiyet ile 3. sırada başladı.
-Sezonun 2. yarısında ilk rakibimiz deplasmanda Caja Laboral'di. Normal süresi 73-73 biten maçta uzatmalardaki kötü peroframansımızdan dolayı 90-85 yenilerek 2. yarıya kötü bir başlangıç yaptık.
-7. maçımızda ise rakip Olympiakos idi. Sinan Erdem Arena'da son çeyreğe kadar başa baş giden maçta son çeyreğin başlamasıyla rakibini vurup geçen Fenerbahçe Ülker maçı da 86-70'lik net bir skorla kazanıp bu sezon ilk defa bir rakibini bu kadar sayı farkla yenme başarısını gösterdi.
-8. maçımız ise NBA patentli yıldızı Nicolas Batum'un lokavtın sona ermesi sonucu kaybeden Sluc Nancy idi. Maçı adeta baştan sona domine eden Fenerbahçe Ülker maçı da 20 sayı farkla 53-73 kazanmasını bildi.
-9. maçımıza çıktığımızda rakiplerimizden Bennet Cantu Top 16'yı garantilenmiş biz ise Bilbao Basket'i evimizde yendiğimiz takdirde bir üst tura çıkmayı garantileyecektik. Sinan Erdem'de belki de bu sezonki en kötü oyunumuzu oynadık bu maçta. Fark bir aralar 20 sayıya kadar çıkmasına rağmen maçı 10 sayı geride 70-80 mağlubiyet ile tamamladık.
-10. ve son maçımıza geldiğimizde ise rakip Top 16'yı garantileyen Bennet Cantu idi. Ölüp ölüp dirildiğimiz maçta kaybettiğimiz takdirde 5. olarak elenecektik. Neyse ki son çeyrekteki muazzam oyunumuz ile maçı 73-86 kazandık ve A grubunu lider bitirerek Top 16'ya birinci torbadan girmeyi hak ettik.

Yukarda da dediğim gibi; olmamız gereken yerde bitirdik ama bu yere olması gerektiği gibi mi geldik...
Maalesef üzülerek söylüyorum ki cevabım hayır. Gerek kadro kalitesi gerekse potansiyel olarak grupta diğer takımlara göre daha iyi bir kadroya ve bir takıma sahibiz. Gel gör ki grup liderliğini en azından Top 16'ya çıkmayı açıkçası çok önceden garantilememiz gerekirken yine düğümü son maçta çözdük.
Öncelikle Fenerbahçe Ülker için söyleyebileceğim en önemli şey çok takım olarak maç içinde çok iniş çıkış yaşadığımız. Bir çeyreği muazzam oynayan takım 2 dakika sonra başka bir takım kimliğine bürünebiliyor. Hatta ilk yarıyı farklı kapamamıza rağmen 2. yarıda rakibe bu farkı eritip maça ortak olma şansı veriyoruz. Bakınız İstabul'daki Sluc Nancy, Pire'deki Olympiakos maçları. Hoş bu durum sadece bu seneye özgü bir durum değil, geçen seneden bize miras kalmış bir durum. Bu iniş çıkışlardan dolayı bu sezon çok sorun yaşamamıza rağmen rakipler çok da üst düzey takımlar olmadığından dolayı oynadığımız maçları kazanmasını bildik. Fakat şu da bir gerçek ki rakip bir CSKA bir Barcelona olsaydı inanın bu kötü oynadığımız süreleri affetmez vurur geçerlerdi. Maç içinde istikrarı sağlamak, iyi oynadığımız dakikaların süresini biraz daha arttırmak lazım ki burda bana göre en büyük görev Ukic'e düşüyor. Ukic kendi oynadığı zaman sadece kendi oynamakla kalmıyor ayrıca takımını da oyunun içine katıyor. Örnek olarak son Bennet Cantu maçını söyleyebiliriz. Tomas'ın da sakatlıktan sonra yavaş yavaş takıma tekrardan adapte olmasıyla Ukic'in performansının daha da artacağına inanıyorum.
Ukic'in kötü olması diğer bir oyun kurucumuz Jerrells'ı da kötü etkiliyor. Bana göre Jerrells oyun kurabilecek takımı çok da özellikle hücumda yönlendirebilecek bir oyun kurucu değil ama Ukic'in kötü olduğu zamanlarda bu görev ondan bekleniyor. Jerrells'ın ise maç içinde yaptığı en iyi şey oyun kurmaktan ziyade boyalı alana yaptığı penetreler sonucu takımı adına kazandırdığı sayıların yanında rakip oyunculara faul yaptırması. İşin kısa özeti Ukic'in daha çok sorumluluk alması ve elini taşın altına sokması lazım. Bu hafta Euroleague En İyi 10 Hareketlerinde 1. sıraya dikkat etmenizi öneririm. 2 guardın neler yapabileceğini çok iyi görebilirsiniz.
Bojan Bogdanovic'e gelecek olursak artık takımın önemli bir parçası oldu diyebiliriz. Sezonun başındaki kötü performansını yavaş yavaş arttırıp Fenerbahçe Ülker'in sayı makinesi olmaya başladı. Savunma yönünde ise biraz yumuşak kalıyor bu yönünü de geliştirdiği takdirde Fenerbahçe Ülker'in en önemli isimlerinden biri olacağına inanıyorum.
James Gist ise bir maç hücumda iyi oynarken bir maç savunmada iyi oynuyor. 2 yönünü de artık tam olarak oturtması lazım. Hücumda özellikle boyalı alanda pek sorunu olmamasına rağmen savunması için aynı şeyi diyemeyeceğim. Son Bennet Cantu maçındaki gibi savunma yapması lazım. Ayrıca savunmada ne yaptığını bilir bir şekilde oynaması gerek. Daha öncede dediğimiz gibi biraz basketbol zekâsı.

Her zaman burda yazdık çizdik daha iyi daha sert savunma diye. Özellikle boyalı alanda savunma zafiyetlerimiz hala devam ediyor. Uzunlarımızdan özellikle Oğuz bir maçta iyi iken başka bir maçta yokları oynuyor. Oğuz'un daha agresif daha istekli, oyuna daha konsantre olması lazım. Diğer bir uzunumuz ise Vidmar'dan söz etmek gerekirse onun da maalesef erken faul problemi var. Her maçta çok kısa sürede 2 faul alıp kenara geliyor. Eğer bu faul problemine biraz dikkat ederse pota altındaki en önemli silahımız olur. Sezon boyunca savunmada özellikle pota altında yaşadığımız bu problemlerden dolayı rakiplerimiz pota altı bölgemizden çok sayı buldular hem de çok kolay çok basit sayılar. Kısa savunmamız ise pota altı savunmamıza göre daha iyi durumda. Kaptan Ömer Onan'dan fazla söz etmeye gerek yok herhalde. Yukarda da dediğim gibi Bojan'ın biraz daha sert savunma yapması lazım. Özellikle kısa savunmasındaki en önemli silahımız Tomas'ın Top 16'ya yetişmiş olması Fenerbahçe Ülker için çok güzel oldu. Savunma direncimizi arttırdığımız takdirde hücumda hem kolay sayılar bulurken hem de rakibin oyun düzenini tamamen bozduk.

Hücumda ise hala belli bir oyun düzenimiz olduğunu söylersek herhalde hata yapmış oluruz. Belli bir hücum setimiz olmamasına rağmen sezonun başındaki durumumuza göre nispeten bugün daha iyi bir durumdayız. Özellikle Bojan'ın hücumda devreye girmesi Fenerbahçe Ülker adına en büyük kazanç oldu diyebiliriz. Hücumda yaptığımız en iyi şey ise pota altından yani boyalı alandan oynamak. Burada çoğu zaman iyi işler yaptık. Fakat hala asist üzerinden sayı bulmakta zorlanıyoruz. İstatistiklere baktığımızda zaten grubun en az asist yapan takımıyız. Dış atışlarda ise biraz daha istikrar sağlamalıyız. Dış atışlardan sayı bulamamamız başa baş giden maçı koparamamamıza sebep oluyor her zaman.  

Rakamlar, istatistikler onlar ne diyor biraz da ona bakalım...

-Oynadığımız 10 maçın sonunda asist rakamlarına bakacak olursak grupta 115 asist ile en az asist yapan takımız. Normal sezonun ilk yarısında da 56 asist ile gene grup sonuncusu olmuştuk. Değişen bir şey yok bizim açımızdan.
1. Bilbao Basket (161)
2. Bennet Cantu (155)
3. Caja Laboral (148)
4. Olympiakos (142)
5. Sluc Nancy (126)
6. Fenerbahçe Ülker (115) 
Oyuncu bazında baktığımızda ise Fenerbahçe Ülker'de en fazla asist yapan oyuncu 37 asist ile Emir Preldzic olurken takımımızın 2 oyun kurucusunun ise toplamda 38 asisti bulunuyor. Curtis Jerrells (17) Roko Ukic (21). 
Grupta normal sezonun asist kralı ise yaptığı 46 asist ile Caja Laboral'dan Pablo Prigioni olurken Onu 44 asist ile de Olympiakos'tan Spanoulis takip etmiş.

-3 sayılık atışlarda ise gruplardaki yüzdeler birbirine çok yakın. Fenerbahçe Ülker %35,1 isabetli atış ortalaması ile dördüncü olurken, %36,5 ile Bilbao Basket grubun lideri konumunda. Herhalde bizimle Sinan Erdem'de oynadıkları maçın büyük etkisi vardır bu istatistikde.
1. Bilbao Basket (%36,5 66/181)
2. Sluc Nancy (%36,3 53/146)
3. Caja Laboral (%35,7 89/249)
4. Fenerbahçe Ülker (%35,1 53/151)
5. Bennet Cantu (%34,8 77/221)
6. Olympiakos (%32,8 174/234)

-2 sayılık atışlarda başarı yüzdesine baktığımızda ise burada gene Bilbao Basket'in liderliğini görüyoruz. Fenerbahçe Ülker ise burada da %49,7 ile gene dördüncü sıradaki yerini korumakta.  
1. Bilbao Basket (%58,5 214/366)
2. Olympiakos (%54,8 205/374)
3. Caja Laboral (%53,5 204/381)
4. Fenerbahçe Ülker (%49,7 219/441)
5. Sluc Nancy (%48,5 225/464)
6. Bennet Cantu (%47,9 185/380)
Normal sezonun sonunda Fenerbahçe Ülker adına sayı kralı ise 115 sayı ile Bojan Bogdanovic. İlk maçta Caja Laboral karşısında 0 sayı, Olympiakos karşısında ise sadece faul atışlarından 2 sayı bulduğunu da eklemekte fayda var. Bojan'ı, attığı 97 sayı ile Roko Ukic ve 92 sayı ile Curtis Jerrells takip etmiş.
A grubunun sayı kralı ise sezonun ilk yarısını da lider kapatan Caja Laboral'dan 217 sayı ile Mirza Teletovic olmuş. Onu en yakından takip eden oyuncu ise 178 sayı ile Olympiakos'tan Vassilis Spanoulis olmuş.

-Ribauntlara bakacak olursak burada takımımız Fenerbahçe Ülker'in ilk yarıda olduğu gibi liderliğini görmekteyiz.
1. Fenerbahçe Ülker 348 (99 Hücum+249 Savunma)
2. Olympiakos 328 (101 Hücum+227 Savunma)
3. Caja Laboral 326 (107 Hücum+219 Savunma)
4. Bilbao Basket 324 (87 Hücum+237 Savunma)
5. Bennet Cantu 316 (96 Hücum+220 Savunma)
6. Sluc Nancy 312 (96 Hücum+216 Savunma)
Fenerbahçe Ülker'de normal sezonun ribaunt lideri ise aldığı 51 ribaunt (19 Hücum+32 Savunma) ile James Gist olurken Onu 44 ribaunt ile Emir Preldzic ve 42 ribaunt ile lokavt sonrası takımımızdan ayrılan Thabo Sefolosha takip etmiş. İlk yarıda takımımız adına en çok ribaunt alan oyuncu ise Thabo Sefolosha idi.
Grubun ribaunt lideri ise aldığı 60 ribaunt (13 Hücum+47 Savunma) ile Caja Laboral'dan Mirza Teletovic olurken Teletovic'i Bilbao Basket'ten 57 ribaunt (14 Hücum+43 Savunma) ile D'or Fischer ve 56 ribaunt (11 Hücum+45 Savunma) ile Sluc Nancy'den Adrien Moerman takip etmiş.

Sonuç olarak Tomas takıma döndü ama haliyle daha hazır değil onun da hazır olması ve Mirsad'ın geri dönmesiyle tabi sağlıklı ve formda olması şartı ile Fenerbahçe Ülker daha güzel işlere imza atabilir. Takıma Top 16 öncesi transfer şart mı bence şart. Şu anda açıkcası iyiye giden bir performansımız var. Bu grup birinciliğinin coşkusuna, sevincine kendimizi pek kaptırmamamız lazım çünkü gerçeği görmek gerekirse eksiklerimiz var ama buna rağmen önümüzde çok önemli bir zaman var bu eksiklerimizi bu zaman boyunca kapamamız lazım. Çünkü bundan sonra işler biraz daha sertleşecek biraz daha zorlaşacak. Mağlubiyetlerin telafisi olmayacak.


Püzant YÜCECAN

THY Euroleague 10. Hafta Genel Görünüm

 
 
 
THY Euroleague 10. haftası geride kalırken alınan sonuçlar, gruplardaki son durumlar, haftanın en iyi 10 hareketi ve haftanın MVP'si.
 
Group A
Bennet Cantu - Fenerbahce Ulker 76-83 
Gescrap BB - Caja Laboral  77-72 
SLUC Nancy - Olympiacos 74-79 

*Fenerbahce Ulker 6-4
*Olympiacos 6-4
*Bennet Cantu 5-5
*Gescrap BB 5-5
Caja Laboral 5-5
SLUC Nancy 3-7
 
Group B
Panathinaikos - Brose Baskets 71-66 
Unicaja - CSKA Moscow 83-91 
Zalgiris Kaunas - KK Zagreb 87-76

*CSKA Moscow 10-0
*Panathinaikos 7-3
*Unicaja 4-6
*Zalgiris Kaunas 4-6
Brose Baskets 3-7
KK Zagreb 2-8
 
Group C
Anadolu Efes - Real Madrid 66-75 
Partizan mt:s - EA7 Armani  66-72 
Belgacom Spirou - Maccabi Electra 69-86

*Real Madrid 8-2
*Maccabi Electra 7-3
*Anadolu Efes 5-5
*EA7-Emporio Armani 4-6
Partizan mt:s 4-6
Belgacom Spirou 2-8
 
Group D
FC Barcelona Regal - GS Medical Park  79-50 
Asseco Prokom - Montepaschi Siena 53-79 
Union Olimpija vs. Unics 63-76 

*FC Barcelona Regal 9-1
*Montepaschi Siena 8-2
*Unics 7-3
*GS Medical Park 4-6
Asseco Prokom 1-9
Union Olimpija 1-9
 
 
THY Euroleague 10. Haftanın En İyi 10 Hareketi

THY Euroleague 10. Haftanın MVP'si: Pietro Aradori, Montepaschi Siena
 
THY Euroleague 10. Hafta Play Of The Game: Milosavljevic, Partizan mt:s
 
 
 
Püzant YÜCECAN

Top 16'ya Lider Gidiyoruz...Bennet Cantu:76 - Fenerbahçe Ülker:83


Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleague’in 10. ve son haftasında deplasmanda İtalyan temsilci Bennet Cantu'yu 76-83'lük skorla mağlup ederek Top 16'ya grup lideri olarak kalma başarısını gösterdi.

Uzun süre aradan sonra belki de Euroleague normal sezonun gördüğü en ilginç gruplardan birinden lider çıkmayı başardı Fenerbahçe Ülker Bennet Cantu karşısında aldığı galibiyet ile. Maç öncesinde gruptan 4. de çıkabilirdik olası mağlubiyet ve Bilbao Basket galibiyetiyle daha gruplardan çıkmadan elenebilirdik. Neyse ki bu olumsuz senaryoların hepsi Fenerbahçe Ülker'in galibiyetinin yanında Bilbao Basket'in evinde bizi 2 maçta da yenen Caja Laboral'ı yenmesiyle birlikte gerçekleşmedi ve bu ilginç gruptan lider olarak çıkmayı başardık.

Rakibin en önemli silahı olan dış atışlara bir türlü çözüm bulamamamız ayrıca bizim de 3 sayılık atışlardan sonuç almamamızdan dolayı bir türlü farkı açıp maçı koparamadık. Bundan dolayı da uzun süre başa baş giden maçın sonucunu adeta 4. çeyrek belirledi. Boyalı alanı iyi bir şekilde kullanıp hep maçta kontrolü elimizde tuttuk. Bunu 4. çeyrekte de devam ettirip yanına bir de dış atışlardan 3 sayı bulmaya başlayınca rakibi adeta kendi silahıyla vurup maçı kazanmayı bildik.

Geçen evimizde Bilbao Basket'e yenildiğimizde burada yazmıştık maçı kaybetmemizdeki en önemli sebeplerden biri rakibe çok hücum ribaundu vermemiz ve bunu sonucunda da rakibin bulduğu 2. şansıları iyi değerlendirmesi diye. Bu maçta ise bunun tersini yaşadık neyse ki. Fenerbahçe Ülker maçı 39 ribaunt (16 Hücum + 26 Savunma) ile tamamlarken rakip Bennet Cantu ise maçı ancak 26 ribaunt (5 Hücum + 21 Savunma) ile tamamlayabildi.  Yani Fenerbahçe Ülker sadece savunmada 26 ribaunt alırken rakip Bennet Cantu ise toplamda ancak bu rakama ulaşabilmiş. Tabi bir de rakibe hücumda sadece 5 hücum ribaundu vermek de ayrı bir önemli istatistik. Fenerbahçe Ülker'de Oğuz, Gist ve Emir 6'şar ribaunt alırken onları 5 ribaunt ile Bojan takip etmiş.

Maç boyunca rakibin zayıf yönü olan pota altını çok iyi bir şekilde kullanırken dış atışlarda başarısız olunca maçı bir türlü koparmayı başaramadık. Zaten 3 sayı istatistiklerine baktığımızda bunu çok rahat görebiliriz. 3 sayılık atışlarda %41,6'lık bir başarı sağlayan Fenerbahçe Ülker  maç boyunca kullandığımız 12 üç sayılık atıştan sadece 5'inde başarı bulabildi. Maçın ilk yarısında 3 sayı isabetimiz 0/3 iken ikinci yarıda ise 5/9 ile oynadık. Fakat şunu da es geçmeyelim ki 2. yarıda bulduğumuz 3 sayılar öyle anlarda geldi ki adeta maçın kırılma noktaları oldular. Özellikle Bojan'ın arka arkaya attığı iki 3'lük vardı ki muazzam ötesiydi. Ukic'in son saniyelerde attığı 3'lük ise maçı adeta bitiren sayı oldu.

Oğuz Oğuz Oğuz. Sezon başından beri bize burada bir maç kendini övdürdü bir başka maç kendini yerdirdi. Bunun suçlusu ben miyim peki? Tabi ki hayır. Bana güven vermiyor, iyi olduğu zaman "dünkü maçtaki gibi" durdurulması zor bir oyuncu olan Oğuz kötü günündeyse tam aksine saç baş yoldurabiliyor ki bunu sezonun taa en başından beri burada yazdım. Dünkü maçta ise hem savunmada hem de hücumda özellikle son çeyrekte muazzam bir oyun sergileyerek maçın adamı olmayı hak etti Oğuz. Maçı 21 sayı + 6 ribaunt + 1 asist ile tamamlayan Oğuz hem takımının hem da sahanın en skorer oyuncusu olmayı başardı. 9/9 serbest atış yüzdesiyle oynaması da Oğuz için ayrı bir artı puan oldu bu maçta. Bu arada aldığı 6 ribaundun 5'inin hücum ribaundu olduğunu pas geçmeyelim. Ufak bir not; bir önceki maçımızda Bilbao karşısında maçı 2 sayı + 1 ribaunt ile tamamlayabilmişti maçı. Bu da yukarda dediğimiz şeyin ufak bir kanıtı. Umarım bu iyi performansını bundan sonra istikrarlı bir şekilde sürdürür.
Oğuz'un sırtladığı pota altında maalesef ona ne Kaya ne de Vidmar pek yardımcı olamadılar. Kaya hakkında bir daha yazmayacağım demiştim daha önceden ondan susuyorum. Vidmar'a gelirsek 8 dakika sahada kalabilen Vidmar maçı 5 sayı + 3 ribaunt ile tamamlayabildi. Sezonun başlarında Koç Spahija'dan devamlı kesik yiyen Vidmar herhalde buna alışmış olacak ki yaptığı fauller ile kendi kendine oyun süresini kısaltıyor. Erken faul problemine girmediği takdirde sahada çok iyi işler yapacağına inanıyorum Vidmar'ın. Hele dünkü maçta yaptığı bir 4. faul var ki evlere şenlik. Umarım en kısa sürede bu problemine bir çözüm bulur.

Bennet Cantu karşısında alınan bu galibiyette isimlerini anmadan geçemeyeceğimiz diğer oyuncular ise Bojan Bogdanovic, Roko Ukic ve James Gist.
-Bojan artık takıma iyiden iyiye ısındı ve bu saatten sonra kimse kötü oynadığında "takıma adaptasyon sürecinde daha" demesin lütfen. Bennet Cantu karşısında 26:12 saniye süre alan Bojan maçı da 19 sayı + 5 ribauntla tamamlayarak Oğuz'un ardından maçın en skorer ismi olmayı başardı. Hele son çeyrekte attığı iki 3'lük var ki maçın nerdeyse kırılma anlarıydı. Hücumda oynadığı zaman skora önemli katkı vermesine rağmen 3'lük savunmasında biraz yumuşa kalıyor Bojan. Bu yönünü biraz daha geliştirmesi lazım.

-Roko Ukic'i aslında maç boyunca tam beğenmesem de takımına yaptığı 17 sayılık katkıyı es geçersek Ukic'e haksızlık yapmış oluruz. Özellikle 3. çeyrekte Fenerbahçe Ülker'in sayı bulmakta zorlandığı anlarda, rakibinden de çeyreğin hemen başında arka arkaya üç 3 sayılık atış yemiş iken sazı eline alması muazzamdı. Herhalde o anlarda Ukic'in kullandığı atışlar sayıya dönüşmese takımımız 3. çeyrekte maçtan kopabilirdi. 3. çeyreğin başında hücumda adeta tek başına oynadı Ukic. Tek başına oynadı derken abartmıyorum, ne kimseye pas verdi ne kimseden pas aldı. İlk 3-4 dakika toplam 5 sayı atan Ukic aynı zamanda rakibe 3 tane de faul yaptırdı. Ayrıca bu süre zarfı içinde Bojan'a 1 asist de yaptı. Ki yaptığı bu asist ile maçtaki ilk 3 sayılık atışımızı bulduk skor 40-36 iken.  

-Gist'i ise uzun zaman sonra savunmada bu kadar gayretli ve istekli izlememiştim. Hücumda da biraz daha etkili olsaydı tadından yenmeyecek bir hal alacaktı ama maalesef olmadı. Savunmadaki dünkü iyi performansını böyle sürdürüp hücumda da etkili olabilirse Fenerbahçe Ülker adına  4 numarada çok önemli bir katkı olacak. Bir de o anormal sıçramalarını yapmasa daha iyi tabi ki. Biraz daha basketbol zekâsı.

-Ufak bir not ise Engin Atsür'e. Engin koça bu maçta adeta "Ben de Euroleague'de varım neden beni daha önce hiç denemedin" dedi. Euroleague normal sezonda oynanan hiçbir maçta süre alamayan Engin bu maçta 10:26 saniye süre aldı ve maçı da 5 sayı ile tamamladı. Maçı izlememiş biri sadece istatistik kâğıdına baksa herhalde Engin için maçta pek bir şey yapmamış der. Fakat 4. çeyrek başladığında skor 55-55 iken attığı bir turnike ve 3 sayılık atış sonrası skoru bir anda 55-60'a getirdi. Attığı bu 5 sayının yanında istatistik kâğıdına girmeyen bir şey daha var ki o da Engi'in yüreği ve ki bunu hiç çekinmeden ortaya koydu bu maçta.  

Maçı kazandık hem de Bennet Cantu'ya evinde ilk defa mağlubiyeti tattırmamızın yanı sıra daha önce en fazla evinde 69 sayı yemiş rakibe 83 sayı atarak. Bu galibiyet hem Top 16'ya kalma hem de gruptan birinci çıkabilmek adına çok önemliydi. Öyle bir maça çıktı ki Fenerbahçe Ülker adeta ya tamam ya devam maçı oldu bizim için. Bu karışık grupta bu maçı kazanıp lider bitirdik ama kaybetsek 5. olarak elenecektik. Şimdi sıra geldi 28 Aralık'taki kura çekimlerine. Umarım şans bu seferde yanımızda olur. Şu an bize tüm takımı ve teknik heyeti tebrik etmek düşerken arada bu takımın hala bir transfere ihtiyacı olduğunu da sıkıştıralım.

Herkese teşekkür ettik ama bir kişi var ki onu unutsak ayıp olurdu açıkçası. Takımımıza sadece 7 Euroleague maçında katkıda bulunmuş olsa da Thabo Sefolosha'ya buradan tekrardan teşekkürlerimizi sunarız.


Best Moments: Bennet Cantù-Fenerbahce Ulker



Püzant YÜCECAN

20 Aralık 2011 Salı

TURKISH AIRLINES EUROLEAGUE 10. Hafta Programı (21-22 Aralık)




21 Aralık Çarşamba
Panathinaikos - Brose Baskets 21:00
Unicaja - CSKA Moscow 21:00
Zalgiris Kaunas - KK Zagreb 21:00  
FC Barcelona Regal - GS Medical Park  21:45 (NtvSpor Canlı)
Asseco Prokom - Montepaschi Siena 21:45
Union Olimpija - Unics 21:45   


22 Aralık Perşembe
Anadolu Efes - Real Madrid 19:15  (NtvSpor Canlı)
Gescrap BB - Caja Laboral  21:00
SLUC Nancy - Olympiacos 21:00 
Bennet Cantu - Fenerbahce Ulker 21:00  (NtvSpor Canlı)
Partizan mt:s - EA7 Armani  21:45   
Belgacom Spirou - Maccabi Electra 21:45  



Euroleague Basketball Magazine Show 11



Püzant Yücecan

Andrea Cinciarini "Determined and devoted " Fenerbahçe Taraftarları ve Sinan Erdem Arena





Rakiplerimizden Bennet Cantu'nun guardlarından Andrea Cinciarini'nin Euroleague.com resmi sayfasında kendi bloğunda yazdığı "Determined and devoted " başlıklı yazısından ufak bir paragraf.

In Istanbul, I remained amazed by Sinan Erdem Arena: it's so beautiful! For sure, it will be a great place to hold the 2012 Turkish Airlines Euroleague Final Four. It's very difficult to play in this arena, as Fenerbahce's fans are very close to the court and push their players in an extraordinary way. There is also a lot of noise, which makes it very hard to communicate on the court between teammates. Despite all those obstacles, we lost in overtime, which showed that we are not only a team with character, but a good team, too.

POSTED BY
ANDREA CINCIARINI - CANTU, ITALY
DATE:
Tuesday, November 22, 2011

İstanbul'da, Sinan Erdem Arena'ya hayran kaldım. Elbette ki 2012 Türk Hava yolları Euorleague Final Four için burası harika olacak. Bu arenada oynamak oldukça zor, Fenerbahçe taraftarları parkeye çok yakınlar ve oyuncularını olağanüstü bir itici güç oluyorlar. Ayrıca çok gürültü var ki bu gürltü yüzünden parkedeki arkadaşlarınızla iletişim kurmak oldukça zor. Bütün bu engellere rağmen uzatmada kaybettik ki bu da bize sadece karakterli bir takım olmadığımızı aynı zamanda iyi bit takım olduğumuzu da gösterdi.

Püzant YÜCECAN
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...