18 Ekim 2011 Salı

Kirilenko Geri Döndü...


Öncelikle tüm basketbol severlere 2011-2012 Euroleague sezonu hayırlı olsun der kurdeleyi keseriz:) Varsın NBA’ de lokavt bitmesin kimin umurunda benim Euroleague'im var. Bana göre NBA ne kadar şova yönelikse, Euroleague tam aksine daha sert daha istekli daha kıran kıranadır. Amiyane tabirle kemik seslerinin duyulduğu arenadır.
Euroleague'in açılış maçında bu sene adeta rüya takım kuran CSKA ile her takım için zor bir deplasman olan Zalgiris karşı karşıya geldi. Herkesin sıkı bir çekişmeye sahne olacağını düşündüğü maçı CSKA çok rahat bir şekilde 74-87 kazanmayı bildi.

Açılış maçının şüphesiz ki en önemli ismi 10 yıl aradan sonra lokavt dolayısıyla NBA'den Avrupa'ya dönen Andrei Kirilenko oldu. 17 sayı, 15 ribaund (5 hücum 10 savunma), 5 asist, 4 blok. Daha ne olsun ki:) Kirilenko dünkü maçta öylesine üstün bir performans gösterdi ki sanki altyapıdan daha yeni çıkmış, hırsıyla göz dolduran gencecik bir yetenek gibiydi. Hayatında ilk defa basketbol izleyen biri herhalde dünkü maçı izlerken "Şu uzuna bak nasıl da oynuyor, geleceğin starı olur bu çocuk" şeklinde yorumda bulunurdu. Cidden sağlıklı bir Kirilenko izlemek de ayrı bir keyif basketbol severler için. İnşallah lokavt bitmez da biz de onu bol bol Euroleague'de izleme şansı buluruz.

Kirilenko'nun yanı sıra elbette ki Teodosic'i unutursak ona da haksızlık etmiş oluruz.(16 sayı+4ribaund+8asist) Takımını çok iyi yönlendiren Teodosic, Zalgiris'inde yumuşak savunmasıyla da rahat bir oyun çıkardı.

Ama CSKA'nın elinde Shved gibi bir guard var ki bence muazzam bir oyuncu. Aldığı süre zarfında (23:45) çok olumlu işlere imza attı; ki bu kadar üst düzey oyuncunun bulunduğu bir takımda, bu kadar süre alabilmesi hamurunun ne kadar iyi olduğunu göstermekte. Maç boyunca takımı için olumlu hareketler yapan Shved maçı da 19 sayı, 1 ribaund ve 2 asist ile tamamladı. Teodosic kenara geldiğinde hiçbir şekilde sırıtmadı hatta takımının dümenini tamamen eline aldı diyebiliriz.

CSKA'ya bu sene F4 yapacağın daha ilk maç olsa da kesin gibi gözüküyor. İlk maçta rakiplerine büyük bir gözdağı veren CSKA, F4 için siz aranızda yarışın biletlerden biri zaten benim dedi daha şimdiden. Geçen senenin şampiyonu PAO ile aynı grupta olmalarına rağmen grubun ağır favorisi konumundalar. Şampiyon olurlar mı? Bence şampiyonluğun en büyük adayı. Takım olarak ne yapmaları gerektiğini gayet iyi biliyorlar. Takımdaki basketbol zekâsı neredeyse en üst düzeyde. Her oyuncu ayrı ayrı bireysel bir yetenek. Bu takımı durdurmak için de maç boyunca rakip takımın tüm kapasitesiyle oynaması lazım. Aksadığınız takdirde hemen cezayı kesebilecek oyunculara sahipler. Maç içinde Zalgiris adam adama savunma yaptı olmadı, alan savunması yaptı gene olmadı. CSKA'nın hücum gücüne dur diyecek bir takım çıkabilecek mi bakalım. Ayrıca takımın fiziksel üstünlüğünü de atlamamak gerekir.

Maça Zalgiris yumuşak bir savunmayla başladı. Özellikle Teodosic'in üzerine sert savunma yapmamaları en büyük hatalarından biriydi. Bundan dolayı Teodosic de pas trafiğini rahat rahat yönlendirdi, boş kaldığı anlarda ise çekinmeden 3'lüklerini sıraladı. Ki sert savunmalar karşısında daima sinirlenen ve takımının oyununu bozan bir oyuncu olmasına rağmen. Bunun yanı sıra Zalgirs'in hücumda ikili oyunlar oynamak yerine Teodosic ile birebir oynasaydı sanırım daha fazla sayı bulabilirdi.
1.çeyreğin ortalarına doğru CSKA farkı 10 sayıya kadar çıkardı. Ardından Zalgirs'in molası ve CSKA'nın yaptığı oyuncu değişikleriyle fark bir ara 4 sayıya kadar düştüyse bile çeyreğin sonunda Siskauskas'ın 3'lüğüyle CSKA ilk çeyreği 16-25 önde kapamayı bildi. Bu çeyrekteki en ilginç istatistik ise Zalgiris'in hiç 3 sayılık atış denememesi ve CSKA'nın sadece 1 top kaybıyla oynamasıydı.

2.çeyreğin başlamasıyla Zalgiris savunmasında vitesi yükseltti. Savunmadaki iyi hareketlere, hücumdaki sayılar da eklenince fark bir anda 1 sayıya kadar düştü. Çeyreğin sonlarına kadar bocalayan bir CSKA olmasına rağmen Teodosic ve Kirilenko'nun iyi oyunuyla takım hemen toparlandı ve Lavrinovic'in son saniyedeki 3'lüğü ile 10 sayılık farkla ilk yarıyı 31-41 önde kapadı.

3. ve 4. çeyrek de maçın başında olduğu gibi tamamen CSKA'nın üstünlüğüyle geçti. 3. çeyrekte 14 sayılara kadar çıkan fark arada CSKA'nın dinlenmesiyle en fazla 10 sayılara kadar düştü. CSKA'nın 3.ve 4. çeyrekte rakiplerine "Siz farkı ne kadar azaltırsanız azaltın biz istediğimizde gene açarız" mesajı verdi adeta.

Bu takıma açıkcası bu saatten sonra ne desek yalan. Eğer Zalgiris maçındaki oyunlarını devam ettirebilirlerse daha doğrusu Kirilenko bu performansını devam ettirebilirse vay rakiplerin haline. Bize de oturup CSKA'yı izlemenin keyfi düşüyor ki bu da işin en güzel yanı.



Püzant YÜCECAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...