Fenerbahçe Ülker Euroleague Top 16 5. haftasında Fenerbahçe Ülker Sports Arena'da konuk ettiği Rus ekip Unics Kazan'ı normal süresi 79-79 biten maçta uzatmalar sonucu 94-87 mağlup ederek Turkish Airlines Euroleague'de ikinci galibiyetini almayı başardı. Bu galibiyet ile takımımız olası bir ikili averajda Unics Kazan'ın hem bir adım önüne geçti hem de Top 8 için ümitlerini son hafta Milano deplasmanına taşıdı.
Bu takım için ne yazılır ne çizilir açıkçası bilemiyorum. Önce geçen sene Top 16'ya 3 galibiyet ile başlayıp ardından 3 mağlubiyet alıp elenen takıma sonra da bu seneki takıma bakıyorum. Arada dağlar kadar fark olmasına rağmen haftaya Milano deplasmanında galip geldiğimiz takdirde (tabi PAO'un Unics'i deplasmanda yendiğini varsayarak) Top 8'e kalıyoruz. Şimdi soruyorum. 2 sezon, 2 ayrı takım. Maçların görüntülerini bilmeyen birine izletelim ve hangi takım Top 8'e kalmış diyelim. Yanıt çok büyük olasılıkla ilk takım olacaktır. Açıkçası bunu ne basketbol ile ne matematikle ne fizikle anlayabilmek veya anlatmak mümkün. En azından ben kendime bile açıklayamıyorum.
Gelelim dünkü maça. Dün Unics karşısında kelimenin tam anlamıyla mucizevî bir galibiyet aldık. Maçın son saniyelerinde İbrahim Kutluay "İmkânsız...Bu dakikadan sonra.. " Murat Kosova "Artık Fenerbahçe'nin seneye hesaplar yapması lazım " derken birden Ukic'in basketiyle İbo'yu ayakta, Murat Kosova'yı ise sandalyenin üzerinde gördük maç uzatmaya giderken. Maçı kazandık ama biraz da mucizevî bir şekilde, basketbol melekleri bizim yanımızdaydı. Maçın ilk üç çeyreğine baktığımız takdirde Fenerbahçe Ülker adına maalesef çok da olumlu konuşamıyorum. Hücumda her ne kadar iyi olsak da savunmada aksayan yönlerimizi rakip çok iyi bir şekilde değerlendirdi. Önce savunmamızdan başlayalım. Maç değerlendirmesini okurken lütfen yazdıklarımı maçın 35 dakikası + son 10 dakika (uzatmalar dahil) şeklinde olduğunu söyleyeyim.
Savunmamızdan başlamak gerekirse maç boyunca sert ve agresif bir savunma uygulamamıza rağmen maalesef savunmada pek de başarılı olduğumuz söylenemez. Öncelikle Unics'in oyun kurucularından eski Fenerbahçeli Lynn Greer'i bir türlü durduramadık. Maçı 33 sayı + 6 ribaunt + 6 asist ile tamamlayan Grrer hem takımının hem de maçın en skorer ismi olmayı başardı. Ayrıca maçın en çok asist yapan ismiydi. Burada Greer'e soruyoruz geçen sene nerelerdeydin Greer bizi mi buldun patlayacak affedersin:)) Geçen sene Fenerbahçe Ülker forması ile Euroleague normal sezonda oynadığı 10 maçta 50 sayı atmışken bize sadece bir maçta 33 sayı attığı için ayrıca kulaklarını çınlatıyoruz. Tabi bu işin şakası. Neyse Fenerbahçe Ülker savunmada sadece Greer'in oyununa engel olamamanın yanında artık klasikleşmiş pick&roll sorunumuz bu maçta da nüksetti. Unics'in pick&rolleri sonunda bulduğu sayıları sadece izlemekle yetindik. Ayrıca savunmada yaptığımız hatalar ve yardım getirmememizden dolayı Unics çok basit sayılar bıraktı potamıza. Hatta kaçıncı çeyrekti hatırlamıyorum ama Domercant arka arkaya 3 hücumda elini kolunu sallayarak içeri girdi ve turnikeyi bıraktı. Sadece Domercant'ın bu turnikeleri değil tabi. Neredeyse birbirinin fotokopisi olan Unics'in hücum setlerine bir türlü çare bulamadık. Ayrıca Unics'in bu maçta en skorer ikinci ismi olan Mike Wilkinson'u dışarıda çok ama çok boş bıraktık. Maçı 17 sayıyla tamamlatan Wilkinson'un attığı 17 sayının dokuzunu üç sayılık atışlardan kaydetmiş." (James Gist 2 sayı)" Ayrıca Unics'inde gününde olması ve yüzdeli atmasından dolayı maçta hep üstün taraf oldular. %50 2 sayı, %50 3 sayı, %73,1 serbest atış yüzdesi ile oynamış Unics.
Hücumda ise daha derli toplu bir Fenerbahçe Ülker vardı bu maçta. Sezon başından beri göremediğimiz hücumdaki paylaşım, hızlı oyun ve hareketliliği bu maçta "Biz de böyle oynayabiliyoruz" dermişçesine gösterdi Fenerbahçe Ülker bize. Maçta takımımız en skorer ismi ise 20 sayıyla Bojan Bogdanovic olurken onu 18 sayıyla Ukic 13 sayıyla da Emir Preldizc takip etti. Zaten maçtan ilk iki çeyrek boyunca kopmamamızın sebebi de hücumdaki bu iyi oyunumuz oldu. Ki 3. çeyrekte hücumda da durunca Unics farkı 4. çeyreğin başında attığı 3'lük ile 13 sayıya kadar çıkardı. Fenerbahçe Ülker bu maçta %57,4 2 sayı, %27,3 3 sayı ve %68,8 serbest atış yüzdesi ile oynadı. Yukarda yazdığımız Unics'in istatistiklerine bakacak olursak galibiyetin nereden geldiğini de rahatça görebiliriz. Sezon başından beri çembere gitmemiz lazım, zorlamamız lazım diye dilimizde tüy bitti ki Fenerbahçe Ülker bu maçta bununun doğru olduğunu bize kanıtladı. Neredeyse tüm hücumlarımızı çembere giderek kullandık ki yapılması gereken de buydu. Maç boyunca yaptığımız toplam 14 asist ise takımımız adına hücumda topu nasıl paylaştığımızı gösteren ayrı bir istatistik.
Bir takım düşünün savunmasında sayısız hata yaparak rakibe kolay sayı şansı veriyor, hücumdaki çarklar 3. çeyreğe kadar işlerken 3. çeyrek itibari ile bozulmaya başlıyor ve dördüncü çeyrek başında yediği 3'lük ile 13 sayı geriye düşüyor. Bu süreden sonra moraller de iyice bozulmuş iken maç çevirmek hem de 6 sayı üstü kazanmanız gereken bir maçı çevirmek inanın kolay değil. Fakat şu da var ki "Fenerbahçe'nin olduğu yerde umutlar tükenmez"
Peki, ne oldu da maçı buradan çevirebildi Fenerbahçe Ülker. Öncelikle bitime 7 dakika kala farkı 13 sayıya çıkaran Unics bu süreden sonra gevşemeye başladı. İki hücum üst üste basit hatalar yapınca koç Pashutin hemen oyuna müdahale ederek molasını aldı ve bir nebze de olsun bu mola Unics'in işine yaradı taa ki maçın bitime son beş dakika kalana dek. Son beş dakikada ise olanlar oldu. Mirsad'ın ribaundu almak için topa gözünü kırpmadan atlaması ile yarılan kaşındaki kanlar adeta takım arkadaşlarının yüreğine aktı. Maçın son bir dakikasına 73-79 geride giren Fenerbahçe Ülker yaptığı sert ve iyi savunma ile rakibine sayı şansı vermedi. Greer'i de kilitlemeyi başaran Fenerbahçe Ülker son saniyede Ukic'in gözyaşı damlası ile de maçı uzatmaya götürmeye başardı. Uzatmada da bu iyi oyununu sürdüren Fenerbahçe Ülker maçtan da galip ayrılmasını bildi.
Son 5 dakika ve uzatma ile birlikte toplam 10 dakika. Fenerbahçe Ülker bu 10 dakika boyunca Mirsad Türkcan'ın önderliğinde sahaya yüreğini koydu. 3 çeyrek boyunca savunmada bocalayan, rakibine baskı yapmayıp kolay sayı şansı veren Fenerbahçe Ülker savunmada adeta rakibine etten duvar ördü. Zaten 4. çeyrek ve uzatmadaki skora bakınca bunu gayet rahat anlayabiliyoruz. 4. çeyrekte 24 sayı atan Fenerbahçe Ülker sadece 11 sayı yemiş. Uzatmada ise 15-8 üstünlüğümüz göze çarpıyor. Şimdi yazmaya başlasak bu yazı inanın bitmez ondan dolayı Mirsad için ayrı bir yazı yazacağım ama şunu da demeden geçemeyeceğim. Yüreğine içindeki o kazanma hırsına inancına helal olsun senin. 36 yaşında 1,5 senelik ağır bir sakatlıktan dönüp Top 16 da ribaunt lideri olmak inanın kolay bir şey değil. Aldığı ribauntlar da boş ribauntlar değil. Rakibin elinden çekip aldığı ribauntlar bunlar. Neyse dedik ya Mirsad'a teşekkürlerimizi ayrı bir yazıyla sunacağız. Son bir istatistik daha. Oğuz Savaş (2), Gasper Vidmar (5) James Gist (1) Kaya Peker (1)=9 ribaunt. Mirsad Türkcan 13 ribaunt.
Emir'in 13 sayı + 4 ribaunt + 4 asist / Vidmar'ın 10 sayı + 5 ribaunt / Ukic'in 18 sayı + 3 asistlik katkısını da unutmamak lazım. Maçın Fenerbahçe Ülker adına Mirsad'la beraber diğer iyi isimleri arasında yer aldılar. Bojan'ı zaten yukarda söylemiştik. James Gist ise smacını bastı rahatladı. Pek fazla söze gerek yok onun için. İnsanın bu noktada Jerrells'ın suçu ne diyesi geliyor.
Tamam, uzattım biliyorum ama yazmaz isem olmaz:))
- Bojan'ın uzatmalarda serbest atış çizgisinde 2/2 ile dönmesinin ardından son 12 saniye kala rakibe orta sahada yaptığı faul ile rakibi serbest atış çizgisine yollayıp süreyi durdurması.
- Ukic'in fark 9 sayı, son 6 saniye ve takım moladan dönmüş iken rakibe 3'lük çizgisinin gerisinde yaptığı faul. Kazara orda Lyday şuta kalkmış olsa ne olacaktı??
- James Gist'in son saniyede topu çıkaramaması ile topun rakibe geçmesi (ki topun kimseye değmediği için süre işlemedi) ve o ana kadar 3/3 üç sayılık isabet bulmuş Wilkinson'a topun geçmesi ve onun da tıpkı Fotsis gibi son saniyede 3'lük kaçırması. (http://tvarsivi.com/player.php?y=339&z=2012-02-23%2022:03:00) çemberden çıkan sese lütfen dikkat)
Bunları bana biri açıklayabilir mi???
Nasıl bir takım olduk anlamak inanın mümkün değil. Eğer EA7 Emporio Armani maçının son saniyesinde Fotsis'in veya dünkü maçtaki Wilkinson'un üçlüğü sayı olsa şu an Top 16'ya son maç öncesi veda etmiştik. Bunun da tam tersi ilk maçımız olan Unics deplasmanında 17 sayıdan maçı vermeseydik şu an bitime son bir hafta kala Top 8'i garantilemiştik. Basketbolu cilvesi demek istiyorum bunlara ama bu biraz da cilveden uzak bir durum. Neyse dünkü mucizevî galibiyetin ardından çok da havalara girmeden önümüzdeki son maça bakalım. Milano deplasmanında galip gelip Top 8'e kalmak takımın özgüveni açısından bence çok çok iyi olacak.
Nightly Notable: Fenerbahce's comeback
P.S: Başlık için Ali Murat TENTE Abime teşekkürler...
Püzant YÜCECAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder