80'lerin sonu, 90'ların başı genç Olaf Thon'un
Almanya'nın Schalke takımında yıldızı parlamaya başlar. Bir iki sene içerisinde
öldürücü paslar ve frikik golleri ile tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Tabi
Alman futbol devi Bayern Münih boş durmaz ve hatırı sayılır bir tutar ile Olaf
Bayen Münih'e transfer olur.
Olaf, Bayern ile ilk antrenmanına çıkar.
Bugünün başkanı o dönemin takım menajeri Uli Hoeness her zamanki gibi idmanı
izlemeye gelir. İdmanı izlemeye gelen Hoeness'in otoparkta daha önce görmediği
kıpkırmızı bir Porsche gözüne çarpar. Sorup soruşturur ve Porsche'nin yirmili
yaşlarının başında olan yeni transfer Olaf Thon'a ait olduğunu öğrenir.
Hemen daha önce yapmadığı bir şey yapar ve
idman esnasında sahaya girer. Dönemin Bayern Münih teknik direktörü diğer bir
futbol efsanesi Udo Lattek'in kulağına bir şeyler söyler. Bunun üzerine Lattek,
Thon'u yanına çağırır ve Hoeness'in kendisi ile bir tura çıkmak istediğini
söyler.
Önce afallayan ama itiraz etmeyen Olaf duşunu
alır ve Hoeness ile beraber Porsche'ye binerler ama direksiyona Hoeness geçer.
Hoeness Porsche'yi hangi bayiden aldığını sorar ve ardından havadan sudan
bahsetmeye başlar. Hoeness ile sohbet etmeye başlayan Olaf birden kendini
Porsche'sini aldığı bayide bulur. Bayii sahibi ise Hoeness'in bir dostudur. Kısa
bir sohbetten sonra arabayı iade eder ve Thon'u alıp bir taksiye binerler.
Hoeness şoföre en yakın Opel bayisine çekmesini söyler. Tüm bu yaşadıkları
karşısında Thon kilitlenip kalır.
Sonunda Opel bayisine varırlar. Sıcak bir
karşılamanın ardından Hoeness bir Corsa beğenir ve Thon'a hediye ettikten sonra
şunu söyler;
"Bayern Münih'e transfer olman seni iyi bir futbolcu
yapmaz. Senin iyi bir futbolcu olduğuna taraftar karar verir ve gene aynı
taraftar senin Porsche'ye binip binemeyeceğin hakkında da karar verir. Burada
Porsche bayiden değil, taraftardan alınır. O güne kadar da Corsa'ya
binersin!!!"
Böylece Thon kısa zaman içerisinde Alman ve
dünya futbol efsaneleri arasında yerini almış ve en mütevazi oyunculardan biri olarak
anılmıştır.
Not: Bu anıyı benle paylaşan sevgili Ozan Barış NAÇ'a teşekkürler...
Püzant YÜCECAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder