19 Ekim 2012 Cuma

Türk Spor Medyası... Yazıklar Olsun....



Normalde şu an izin günüm olduğundan dolayı oturup biraz bilgisayarda oyun oynayıp akşamki maçı beklemeye başlayacaktım ki maalesef bu ülkede elde değil. Aslında bu konuyu biraz da farklı açıdan bir haftadır yazmayı düşünüyordum ama iş güç ve Euroleague maçları derken bir türlü vakit bulamadık.

Konumuz ise ülkenin spor medyası. Spor diyorum ama maalesef spor spor olmaktan çıkmış sadece futbol ortada kalmış. Futbol ortada kalmış derken yanlış anlaşılmasın o da sadece Fenerbahçe’den ibaret olmuş. Normalde futbol programı adı altındaki televizyon kanallarında yayınlanan hiçbir programı izlemem. Nedenine gelince zaten seviye yerlerde bir de buna futbol harici her şeyin konuşulması eklenince hiç kendimi kasamam. Geçenlerde kumanda elimde kanalları dolaşıyorum bir kanalda Alex'in gidişi konuşulurken (kızının okuluna gidip çoluk çocukla röportajlar) diğer kanalda yoga yapan andavallar, başka bir kanalda kanal kanal gezen bir doktor ile canlı bağlantı yapıp Sow'un durumunu konuşanlar. Ertesi gün de milli takım Macaristan deplasmanında rakibe 3-1 yenilerek adeta Brezilya 2014 için ben yokum diyor. İki üç gün önce de Romanya'ya hem de evinde 1-0 yenilmiş ve bir sürü sakat vermiş milli takım yani ülkenin futbolu konuşulacağına programlarda konuşulan şeyler bunlar.

Eskiden öyle veya böyle elimden geldiğince gerçek anlamda futbol konuşulan bir iki programı izlerdim ve bundan da büyük keyif alırdım. Özellikle rahmetli Kenan Onuk'un sunduğu 90 Dakika programını. Seversiniz sevmezsiniz o beni ilgilendirmez ama adamlar en azından öyle veya böyle futbol konuşuyorlardı ama maalesef artık izlenecek pek de futbol programı kalmamış gibi. Dediğim gibi gündem Fenerbahçe olsun da ne olursa olsun. Hayır, kendimi başka bir takım taraftarı yerine koyuyorum da böyle bir durumda acayip sinir olurdum. Hem futbol konuşulmuyor hem de tuttuğum takım hiç konuşulmuyor. Tamam Alex de konuşulacak, Sow'un durumu da ve genelde Fenerbahçe hakkında konuşulan her şey de sonuçta Fenerbahçe’de yaşanan bu olaylar da futbolun bir parçası ama belli bir nebzede belli bir seviyede. Sen öncelikle bir o hafta oynanan maçları konuş, kim nasıl oynamış ne yapmış sonra sana verilen süre el verdikçe bunları da konuşursun. Eskiden bir ara futbol programlarında sadece hakem hataları konuşulurdu bundan şikâyetçi idik şimdi bu da kalmadı varsa yoksa Fenerbahçe. Ha oturup maç analizi yapın amenna o da yok.

Bu konudan hareket ile başka bir konuya da değinmek istiyorum. Malumunuz dün akşam saatlerinde Slovenya'dan gelen bir haber tüm basketbol severleri şaşırttı. Union Olimpija maçı için Slovenya’ya giden Fenerbahçe Ülker kafilesinden Romain Sato, Sloven polisi tarafından sahte pasaport ile ülkeye giriş yapıldığı öne sürülerek tutuklandı ve tüm geceyi karakolda geçirdi.

Peki, bu ülkenin spor medyasında ne kadar yer buldu??

Ben şu kadarını söyleyeyim saat 12:50 civarlarında İsmail Şenol'un attığı "Romain Sato konusunda yeni gelişmeler var. Ayrıntıları ilk olarak NTV Spor 13:00 bülteninde öğrenebilirsiniz." tweetinin üzerine ülkenin en önde gelen ve özellikle basketbola büyük önem veren spor kanallarından olan NtvSpor'u açtım. Haberler başladı bekliyoruz son durum nedir diye. İlk haber Spor Toto Süper Lig haftanın karşılaşmaları,saatleri ve hakemleri.(nasıl yani??) İkinci haber Galatasaray Gençlerbirliği deplasmanı için Ankara'ya vardı sakatlar vs. vs. (Allah Allah%&?!) Üçüncü haber Fenerbahçe'de sakatlar iyileşiyor. (Eeeee???) Dördüncü haber Alex Cortiba ile taraftarın da katılımıyla sözleşme imzaladı.(Ya Sabır) ve nihayet beşinci haber Romain Sato. Sato haberinin ardından ise Fenerbahçe Bayan Voleybol takımının FIVB 2012 Dünya Kulüpler Şampiyonası'ndaki üçüncülüğü.

Bir ülkenin basketbol takımının oyuncusu Avrupa maçı için gittiği ülkede gözaltına alınmış ve bu spor medyasında ancak beşinci haber olarak yer bulurken gene aynı ülkenin voleybol takımlarından biri dünya üçüncüsü olmuş ve ancak altıncı ve son haber olarak yer bulabiliyor ekranlarda.

Peki, şöyle düşünelim... Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş Avrupa maçı oynamak için X deplasmana gidiyor. Takım ülkeye giriş yaparken de o X takımının Y futbolcusu gözaltına alınıyor ve tüm geceyi karakolda geçiriyor. Sizce spor haberleri içinde kaçıncı sırada verilirdi bu habere? Pardon ya soruyu yanlış sordum ana haberlerde kaçıncı sırada verilirdi?? Ben ilk diyorum. Sizin tahmininiz nedir??

Yine üç büyükler üzerinden gidelim. Bir Avrupa maçı rakip de öyle Manchester, Barcelona veya Madrid değil orta seviyede bir Avrupa takımı. Bizim takılarımızdan biri bunları 2-0'lık bir skor ile geçiyor. Sizce bir voleybol takımının aldığı Dünya üçüncülüğü apoletinden daha fazla yer bulmaz mıydı? Bence bulurdu hatta berabere kalsa bile bulurdu.

Kısacası bu ülkede spor diye bir şey kalmamış varsa yoksa futbol. Sakın yanlış anlaşılmasın ben de futbolu çok severim ama bu ülkede başka spor branşları da var ve bu branşlarda bizi Avrupa'da temsil eden sporcularımızın hiçbiri bu ülkede parasını alıp yan gelip yatan futbolculardan daha az değerli değil.

Ben bugün şunu gördüm ki bu ülkeden ister gidip basketbolda Euroleague şampiyonu olun isterseniz de CEV'de Şampiyonlar Ligi'ni kazanın veya başka branşlarda başka başarılar alın hiçbirinin bu ülke spor medyasının gözünde zerre kadar önemi yok. Onlar için varsa yoksa futbol. Yazık ki ne yazık...

Not: Verdiğim örnekte son iki haberin Fenerbahçe ile ilgili olmasından dolayı yazmadım ben bu yazıyı aynı olaylar başka takımlarımızın başına gelip aynı üvey evlat muamelesi yapılsaydı gene aynılarını yazardım.



Püzant YÜCECAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...