23 Ekim 2012 Salı

Rakip: Real Madrid


THY Euroleague normal sezon ikinci haftasında Slovenya deplasmanında Union Olimpija'yı 75-81'lik skor ile geçip gurupta 2/2 ile yoluna devam eden Fenerbahçe Ülker, bu hafta evinde Avrupa'nın en önemli kulüplerinden biri olan Real Madrid'i ağırlıyor. 

Bu sezon Avrupa'nın en önemli ve en zorlu liglerinin başında gelen ACB liginde oynadığı 4 maçta 4 galibiyet alarak ligde yoluna devam eden Real Madrid 2012-2013 sezonu Euroleague macerasına ise evinde 85-78'lik Panathinaikos galibiyeti ile başlamalarına rağmen ligin 2. haftasında Moskova deplasmanında Khimki'ye 86-85 yenildiler. 

1932 yılında kurulmuş olan Real Madrid'in tarihine bakacak olursak başarılar ve kupalar ile dolu olduğunu görüyoruz. Takım ACB liginde 50'li yılların ortasından 90'lı yılların başına kadar şampiyonluğa adeta ambargo koymuş ve kazandıkları toplam 30 şampiyonluk ile bu alanda geçilmesi zor bir rekora imza atmışlardır. Copa del Rey dediğimiz İspanya Kupası'nı ise 22 kez kazanarak bu alanda da İspanya Ligi'nde rekoru ellerinde bulunmaktadırlar. Avrupa Kupalarındaki başarılarına gelecek olursak Saporta Kupası'nı 4 kez (1983-84, 1988-89, 1991-92, 1996-97) kazanarak Cantu ile beraber en çok kazanan takım olmuşlardır. Real Madrid'in Euroleague kariyerine bakacak olursak bu kupayı toplam 8 kez (1963-64, 1964-65, 1966-67, 1967-68, 1973-74, 1977-78, 1979-80, 1994-95) kazanarak Euroleagu'in en çok şampiyon olan takımı unvanını ellerinde bulunmaktadırlar. Yani kısacası Avrupa basketbolunun en çok kupa kazanan takımı ile karşılaşacağız:)

Kısaca tarihsel bilgilerimizi verdikten sonra gelelim günümüzün Real Madrid'ine. Bu sezon için çekirdek kadrosunu elinde tutan Real Madrid geçen sezon kadrosunda bulunan forvet Kyle Singler Detroit Pistons'a geri döndü. Ayrılanlar arasından diğer önemli bir isim ise Ante Tomiç Real Madird'in en büyük rakibi Barcelona ile anlaştı. 

Yaz dönemi yaptıkları transferlere bakacak olursak öncelikle geçen sene NBA lokavtı boyunca Real Madrid'de oynayan Rudy Fernandez bu sezon Real Madrid ile 3 yıllık yeni bir kontrata imza attı. Maç boyunca en iyi ve en sert şekilde savunulması gereken isimlerin başında geliyor. Coştuğu zaman tutulamayan bir oyuncu olan Rudy Fernandez'i oynatmamak, oyununu bozabilmek çok önemli. Dediğim gibi oynadı mı hem kendi coşan hem de takımı coşturan takımın kilit isimlerinden biri. Bu alanda da kısa savunmamıza çok ama çok önemli işler düşecek. Bu sezon oynadığı PAO ve Khimki maçlarına bakacak olursak PAO maçında 23 sayı ile oynarken, Khimki maçında 15 sayı ile oynamış. İki maçta da Euroleague gibi bir ortamda ortalama 30 dakika süre alması onun takımın ne kadar önemli bir parçası olduğunu göstermekte.

Kyle Singler'ın yenini Rudy Fernandez ile dolduran Real Madrid, Ante Tomiç'in yerine de geçen sene Brose Baskets'de çok iyi bir sezon geçiren Marcus Slaughter'ı transfer etti. Real Madrid ile oynadığı iki Euroleague maçında 8.5 sayı ve 7.5 ribaunt ortalaması ile oynayan Slaughter'a özellikle uzunlarımızın çok ama çok dikkat etmesi gerekecek. 7.5 ribaunt ortalaması şu an bizim uzunlarımızın hiçbirinin yaklaşamadığı bir ortalama. Hızlı ve atletik bir oyuncu olan Slaughter, Real'i hızlı hücumlara çıkarabilecek en önemli oyunculardan biri. Hızlı olması ve zamanında pozisyon alabilmesinden dolayı uzunlarımıza özellikle hız konusunda bayağı yavaş olan Oğuz'un başına bela olabilecek nitelikte. 

Takımın diğer bir yeni transferi ise geçen sene Eurocup'ta mücadele eden Cedevita Zagreb'in oyun kurucusu Dontaye Draper. Geçen sene Eurocup'ta 14,7 sayı, 5,3 asist ve 2,0 top çalma ortalaması ile oynamış Draper. Rudy ve Slaughter gibi hızlı bir oyuncu olan Draper'da Real Madrid'in hızlı hücumlarındaki diğer öenmli silahlarından biri. Takıma hızlı hücuma çıkarmasının yanı sıra çaldığı toplar ile potamızda her an sayı bulabilecek, dikkat edilmesi gereken bir oyuncu. Ayrıca %31,1 üç sayı ortalaması ile oynamış geçen sene Eurocupta.

Say say bitmiyor desek yeridir:) Dikkat edilmesi gereken diğer oyuncuları ise Jaycee Carrol ve Nikola Mirotiç. Carrol gibi müthiş bir şutörden söz etmiyorum bile ama özellikle 91 doğumlu ve 4 numara pozisyonunda oynayan Mirotiç'e de ayrı dikkat etmemiz lazım. Bu pozisyonda şu an takım ciddi bir sıkıntı içerisinde. İlkan daha çok genç ve Andersen'de daha takıma alışmış değil. Büyük bir olasılıkla bu pozisyonda Mirotiç gibi genç bir oyuncu ile senelerin deneyimi Batiste arasında kıran kırana bir maç geçecek ki benim asıl isteğim iki genç oyuncu Karaman vs. Mirotiç'i görmek. 

Yukarıda devamlı söyledik takım hızlı hücumu seven, aklı devamlı hücumda olan bir takım. Öyle bir takım düşünün ki geçen sene Euroleague'in en çok sayı atan takımı ve yapılan transferler ile daha da hızlanmış, oyunun hücum yönünde sizi delirtebilecek bir takım haline gelmiş. Attıkça coşan bir takım, bundan dolayı da savunmadaki zaaflarımızı bu maçı kazanmak istiyor isek en alt seviyeye çekmemiz lazım. Real'in şu andaki en büyük handikabı ise onlar da bizim gibi tam oturmuş değil. Onlar da bizim gibi yıldızlarla dolu bir takım olmalarına rağmen hala tam olarak sistemleri oturmuş değiller. Savunmalarında bizden daha da az olsa zaafları var. Savunmada pek sert olduklarını söyleyemeyiz. Asıl amaçları tempoyu sağlayıp bir an önce hücuma çıkmak. Maçı eğer kazanmak istiyor isek özellikle maç boyunca tempoyu elimizde tutmamız, bir anlık bile olsa maçta konsantrasyonumuzu kaybetmeden tempoyu Real'in eline vermemek lazım. Özellikle hücumda göstereceğimiz doğru ve zamanında şut seçimleri burada çok etkili olacak. 

İnanılmaz tempolu oynayan bir takım ve bu tempoları sayesinde maçları geri düşseler bile rahatça çevirebiliyorlar. PAO'yu da ilk hafta yenmelerindeki en önemli sebeplerden biri idi bu tempolu oyunu. Maçın 22-20 biten ilk çeyreğini saymaz isek çeyrek skorları, 2. çeyrek: 35-44 PAO - 3. çeyrek: 59-60 PAO. Ne olduysa zaten 3. çeyreğin sonu ve 4. çeyrekte oldu. Takım yaptığı tempo ve hızlı hücumlar ile maçı 85-78 kazanmayı bildi. Kaybettikleri Khimki maçında bile neredeyse tüm maçı önde götüren Khimki olmasına rağmen son çeyrekte Real yakaladığı 16-0'lık seri ile maçı kafa kafaya getirmesine rağmen 1 sayı ile maçı kaybettiler. Bu kayıplarından dolayı da bizim maçın önemi özellikle liderlik açısından onlar için bir kat daha fazla olmuş oldu. Çünkü kaybederlerse biz 3/3 onlar da 1/2 olacaklar. Ondan dolayı hem bizim hem de onlar açısından çok ama çok önemli bir maç olacak. Açıkçası kıran kırana geçmesini beklediğim (burada savunmada diğer maçlara göre daha az sıkıntı yaşadığımız düşünerek yazıyorum) bir maç olacak. Umarım maçı kazanır yolumuza 3/3 ile devam ederiz deyip sözlerime son vermek ister iken 3/3'ün bizdeki  kötü anısı aklıma geldiğinden pek de bir şey diyemiyorum. 

Not: Taraftarımıza bu maçta çok ama çok önemli görev düşüyor. Maç evimizde ve bu ev sahibi avantajımızı en iyi şekilde kullanıp rakibe salonu adeta cehenneme çevirip, hakemlerin olası yanlış kararlarında yapacağımız baskı ile etki altına almak gerekir.

DipNot: Bugün Fenerbahçe tarafından yapılan açıklamaya göre Bo McCalebb maç kadrosunda bulunmasına rağmen oynayıp oynamayacağı maç saatinde belli olacak. Umarım bu maçta takımının başında yer alır. Çünkü bizim en önemli silahlarımızın başında geliyor. Onun o deliciliğine ve gözünü karartıp yaptığı penetrelere çok ihtiyacımız olacak. Ayrıca Bo McCalebb adına ilginç bir istatistik. Geçen sezon Euroleague'de Siena forması ile oynadığı maçlarda Bo'nun en çok sayı attığı takım 25 sayı ile Real Madrid:))) Hadi bakalım inşallah...


Real Madrid Depth Chart Real Madrid Depth Chart (last 5 matches)

PGSGSFPFC
SS. Rodriguez
6.8p 1.2r 3.8a
Rudy Fernandez
14.8p 2.2r 2.8a
Carlos Suarez
3.4p 3.0r 2.0a
M. Slaughter
5.4p 5.0r 0.6a
Nikola Mirotic
16.0p 7.2r 0.4a
RSergio Llull
13.7p 2.7r 4.3a
M. Pocius
5.2p 1.4r 0.4a

Felipe Reyes
10.8p 6.8r 0.2a
Mirza Begic
4.0p 1.4r 0.0a
RJaycee Carroll
12.0p 2.0r 0.8a




RDontaye Draper
4.6p 0.6r 2.6a




L


G. Hernangomez
0.7p 0.7r 0.0a


Team Focus: Real Mdrid



Püzant YÜCECAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...