18 Ekim 2012 Perşembe

Rakip: Union Olimpija



THY Euroleague normal sezon ilk haftasında evinde BC Khimki Moscow takımını 92-80'lik skorla  yenen Fenerbahçe Ülker ligin ikinci haftasında Slovenya deplasmanında Union Olimpija'ya rakip oluyor.

Bu sezon Adriyatik Ligi'nde oynadığı dört maçın üçünü kazanıp birini kaybeden Union Olimpija, Partizan mt:s ve Cedevita ile aynı puandayken ligin şu an lideri Igokea'dan 1 maç gerideler. Euroleague A grubunda ilk maçında ise basketbol severleri tamamen şaşırtan bir sonuç alarak Cantu'yu İtalya'da 71-84 devirmeyi başardılar. 

İlk olarak 1946 yılında Svoboda Physical Culture Birliğinin bir parçası olarak kurulan takımın ismi 1946 yılının sonuna doğru Enotnost olarak değişti. 1954 yılına kadar bu isimle mücadele eden takımın ismi 1954'de ASK Olimpia olarak değişti. 1997 yılında ise bugünkü ismini aldı. 

Union Olimpija'nın tarihine kısaca bakacak olursak takımın müzesinin kupalarla dolu olduğunu görüyoruz.  Dönemin Avrupa basketbolunun en önemli liglerinden Yugoslavya basketbol liginde 6 şampiyonluğu (1956-67, 1958-59, 1960-61, 1961-62, 1965-66, 1969-70) bulunan takım 90'lı yıllarda Slovenya'nın bağımsızlığının ardından Slovenya Basketbol Ligi'nde 1991-1992 yılından başlayarak 2008-2009 sezonuna kadar toplam 15 şampiyonluk elde ettiler. 1992 - 2012 yılları arasında ise sadece 1996 yılı hariç tüm sezonlarda Slovenya Kupası'nı 18 kez kazanmayı başardılar. 2002 yılında Adriyatik Lig'i şampiyonu olan takım aynı dönemde Slovenya Ligi ve Slovenya Kupası'nı da kazandı. Takımın Avrupa'daki en önemli başarısı ise 1994 yılında bugünkü adıyla Caja Laboral'ı  91-81 yenerek Saporta Kupası'nı kazandılar. Union Olimpija'nın Euroleagu'deki en önemli başarısı ise 1996-1997 yılında geldi. Takım o sezon Euroleage'de Olympiacos, Barcelona ve Asvel ile birlikte Final Four oynamaya hak kazandı. İlk maçlarında sezonun şampiyonu olacak olan Olimpiacos ile karşılaştılar ve 74-65 yenildiler. 3.'lük maçında ise Asvel'i 86-79'luk bir skor ile yenerek 1997 yılı Eurolegue sezonunu 3. bitirdiler. 

Bu sezon Euroleague macerasına biraz sıkıntılı başladı Union Olimpija. Aslında rakibin bu sezonu Euroleague macerası yaşadığı maddi sıkıntılardan dolayı başlamadan bitebilirdi. İçinde bulunduğu maddi sıkıntılardan dolayı Euroleage yönetimi tarafından Union Olimpija'ya sezon öncesi kendilerine borçlarını kapatmaları için kısa bir süre verilmiş aksi takdirde ligden çıkarılacağı belirtilmişti. Maddi sorunlarını sponsor aracılığı ile aşan Union Olimpija maddi durumlarının el verdiği ölçüde genç bir takım kurdu. Takımın en yaşlı oyuncusu 82 doğumlu ve 4 numara oynayan Dylan Page. Diğer taraftan takımın en genç oyuncusu ise 95 doğumlu Emir Sulejmanovic. 

Cantu maçına istatistiklerine şöyle bir bakacak olursak maç genelde kafa kafaya gitmesine rağmen özellikle 3. çeyrekte Union Olimpija üstünlüğü ile geçilirken 4. çeyreğin sonlarına doğu farkı iyice arttırıp deplasmanda galip geldiklerini görüyoruz. Maçın Union Olimpija adına en skorer oyuncusu ise takımın aynı zamanda en yaşlı ismi olan 82 doğumlu ve Dylan Page. 4 numara oynayan Amerikalı maçı 17 sayı ile tamamlarken aynı zamanda maçın da en skorer ismi olmayı başarmış. Genelde bu sezon oynadığı maçları 15-17 sayı ortalamasıyla oynayan Page her ne kadar takımın en yaşlı ismi olsa da kalite bakımından pek de takımı sırtlayabilecek bir isim olarak gözükmüyor. 

Takımın diğer bir Amerikalısı ise oyun kurucu pozisyonunda oynayan ve bu sezon takıma dahil olan Dominic Waters. Cantu maçında 6 asist ile takımının en fazla asist yapan oyuncusu olan Waters, bu maçta hiç sayı atamaz iken aynı zamanda 18 dakika süre aldığı maçta 1 ribaunt alıp 3 de top çaldırmış. Waters için de söyleyeceklerim Page'den öteye gitmeyecek. 

Takımın pota altındaki en önemli tehdidi ise Avusturalyalı oyuncu Aron Baynes. Takımın yeni transferlerinden olan Baynes geçen sezon oynadığı Yunan Ligi takımlarından Ikaros'da gösterdiği 8,7'lik ribaunt ortalaması ile ligin ribaunt kralı olmuş. Cantu maçında ise aldığı 12 ribaunt ile bu alanda takımının en çok ribaunt alan ismi olmuştur. Maçta 30 dakika süre alan Baynes ayrıca takımına yaptığı 16 sayılık katkı ile de maçın takımı adına en skorer ikinci ismi olmuştur. Genç Alen Omiç ve Hırvat Drazen Bubniç, Baynes'ı tamamlayan isimler. Pota altı savunmamızdaki zafiyet göz önüne alındığında maçta dikkat edilmesi gereken en önemli isimlerden biri olacaktır Baynes. Zira özellikle geçen sezon rakip pota altı oyuncularını coşturduğumuz malum iken.

Sasu Salin ise kısa savunmasının özellikle dikkat etmesi gereken isimlerden biri. 91 doğumlu Finlandiyalı genç 2 numara Cantu Maçında 15 sayı kaydetmiş. Maç boyunca %42,9'luk bir 3'lük yüzdesi ile oynayan Salin denediği yedi 3'lükten dördünü sayıya çevirmeyi başarmış. Ara not: Takımın diğer bir 3 sayılık tehdidi ise yukarda bahsettiğimiz Dylan Page. Cantu maçında kullandığı beş 3 sayılık atışın üçünü sayıya çeviren Page %60'lık bir 3 sayı ortalaması tutturmuş. %66,'lik 2 sayılık yüzdesi olan Salin ayrıca ribaunt bakımından takımına önemli katkılar yapmakta. 

Peki, hal durum böyle iken Fenerbahçe olarak bizim ne yapmamız gerekir?
Normalde Fenerbahçe Ülker'e açıkçası rakip olamayacak bir takım olsalar da spor müsabakalarının altın kuralını unutmamak lazım bu maçta "Rakibe Saygı" Eğer rakibinize saygı duymaz iseniz başınıza neler gelebileceğiniz ne siz bilirsiniz ne de bir başkası. Özellikle Erdemir deplasmanı bu açıdan bize çok güzel bir örnek oldu diyebiliriz. Aynı zamanda rakip Union Olimpija'nın ilk maçında Cantu'yu yenmesinin aynı zamana denk gelmesiyle. Rakip ilk maçında sık sık değimiz gibi bir İtalyan takımı olan Cantu'yu hem de deplasmanda 13 sayı farkla yendiler ve bu maçı evlerinde 13.000 seyirci kapasiteli Stozice Arena'da oynayacaklar. Genç bir takım ve gidebildikleri yere kadar gitmek istiyorlar. Ki beni her zaman korkutan bir durum olmuştur bu. Biz de rakibin tam aksine Avrupa basketbolunun deneyimli isimlerinden kurulmuş bir kadroyuz. Normalde sezon ortasında Olimpija ile oynasaydık rakibin hiçbir şansı olmazdı ama şu an takım daha önce de dediğimiz gibi tam olarak istenilen oyunu oynayamıyor. Tabi ki bu biraz süre alacak ve bu süre zarfında alınan her galibiyetin benim gözünde altın kadar değerlidir. Rakibin en önemli özelliklerinden biri hızlı hücuma çıkıp aynı şekilde geriye hızlı dönmeleri. Erdemir maçında da gördüğümüz gibi biz şu an bu konuda biraz sıkıntılıyız. Maçı kafamda oynadığımda ise özellikle ilk 2 çeyrekte bize karşı bayağı dirençli olacaklarını düşünüyorum. Bundan dolayı takımın moralini bozmaması gerek ki Erdemir deplasmanında bu hatayı yaptık. Maçı kopardığımız takdirde ise Olimpija için dönüşü olmayan bir yola girilmiş olacak. 

Umarım maçı istediğimiz şekilde oynar ve deplasmandan galibiyet ile döneriz. 2/2 yapmak iyi olacak çünkü bundan sonraki iki maçımız ilk 2 maçımıza göre çok ama çok zor geçecek. Rakipleri yazmaya gerek yok zaten:)


Pos.StarterBenchBenchReserveInjured
C
Aron BaynesAlen Omić
Dylan PageDražen BubnićEmir Sulejmanović
Jaka BlažičDino Murić
Klemen PrepeličSasu SalinTeemu Rannikko
PGDominic WatersLuka RupnikJan Močnik

 Cantu - Union Olimpija



Püzant YÜCECAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...