8 Aralık 2011 Perşembe

Fenerbahçe Ülker'den Farklı Galibiyet...Sluc Nancy:53 - Fenerbahçe Ülker:73




Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleague’in 8. haftasında deplasmanda Fransız temsilcisi Sluc Nancy’yi 53-73’lük farklı bir skorla mağlup edip Turkish Airlines Euroleague’de beşinci galibiyetini alarak A grubunda averajla liderliğini sürdürdü.

Karşılıklı boş hücumlarla başlayan ilk çeyrekte Ukic'in önderliğinde tempolu bir oyun oynayan Fenerbahçe Ülker ilk sayılarını da pota altından Vidmar ile bulmaya başladı. Çeyreğin ilk beş dakikası Fenerbahçe Ülker'in 6-11'lik üstünlüğü ile geçilmesinin ardından rakip Sluc Nancy'nin ilk molası geldi. Molanın ardından 5-0'lık bir seri yakalayan Fenerbahçe Ülker, James Gist'in smacıyla farkı 10 sayıya kadar çıkarıp çeyreği de 15-22'lik üstünlük ile tamamladı.

2. çeyreğin skoruna bakıldığında ise aslında iki takım için de çeyreğin hücum açısından pek de iyi geçtiğini söyleyemeyiz. Kaçan şutlar, top kayıpları derken 2. çeyrekte 10-10'luk bir skor görüyoruz. Curtis Jerrells ve Emir Preldzic'in oyunda olduğu bölümlerde takımımız hücumda ritmini kaybetti. Pota altını kullanarak, çembere giderek farkı 10 sayıya çıkarmamıza rağmen rakibin pota altından sayılarına engel olamayınca 2. çeyrekte farkı açamadık. Rakibin de bizim ritmimize ayak uydurması sonucu ilk yarıyı Fenerbahçe Ülker Sluc Nancy karşısında ancak 7 sayı farkla 25-32 önde kapamayı bildi.

Bu maçta da maalesef bir 3. çeyrek sendromu yaşadık. Rakip Sluc Nancy Akingbala ve Moerman ile sayılar bulurken çeyreğin bitimine 4 dakika kala Moerman'ın basketi ile  fark bir anda 2 sayıya kadar indi.(34-36) Son 2:23'de rakibin bulduğu hızlı hücum sonucu fark bir sayıya(40-41) kadar inse de bu süreden sonra çeyreğin bitimine iki dakika kala James Gist'in maç boyunca süren iyi oyununa Curtis Jerrells da katılınca Fenerbahçe Ülker bir anda 0-8'lik bir seri yakaladı ve çeyreği de 40-49 önde kapamayı bildi.

Son çeyrekte ise Oğuz'un bulduğu sayı ile seriyi 0-10'a çıkaran Fenerbahçe Ülker farkı bir anda 11 sayıya çıkardı.(40-51) Bu süreden sonra oyunun tamamen hâkimi olan Fenerbahçe Ülker tecrübesiyle oyunu domine etmeyi bildi ve farkı da 20 sayıya çıkararak maçı da 53-73 gibi net bir skorla kazanmasını bildi.  

Öncelikle James Gist'i unutmadan ona bir teşekkür edelim bu maçtaki iyi performansı için. 2 hafta önce Caja Laboral maçında takımımızın belki de en kötü ismi olan Gist bu maçta iyi bir geri dönüş yaşayarak takımımızın en iyi ismi olmayı başardı. Gerek savunmada gerekse hücumda etkili olan Gist maçı da 16 sayıyla tamamlayarak takımımızın en skorer ismi olmayı başardı.

"Zaman her şeyin ilacıdır" genelde aşk acısı yaşayanlar için kullanılsa da şu an bizim aşkımız Fenerbahçe Ülker için tam anlamıyla en uygun cümle. Takım gün geçtikçe iyiye gidip form seviyesini daha da yükseğe çekiyor. Sezon başında, savunmada özellikle pota altında yaşadığımız problemleri bir nebze de olsa gidermiş durumdayız. Vidmar'ın güzel oyununa son zamanlarda Oğuz'un eşlik etmesi ve bunun yanında bu maçta onlara savunmada hem de hücumda yardımcı olan Gist ile pota altında rakibe pek şans vermedik. Geride kalan 8 maç sonunda Euroleague'in en az 3'lük kullanan takımı olan Nancy'yi özellikle ilk çeyrekte pota altını iyi kapamamızla birlikte dış atışlara yönlendirmek zorunda kaldık. Dış atışlardan da istediği sonucu alamayan rakip pota altından da ancak %30'luk bir başarı gösterince mağlubiyet onlar açısından kaçınılmaz oldu. Takım savunmasında her maçta vites arttırıyoruz. Savunmada gösterdiğimiz direnç sonucunda ise sadece sayı yememekle kalmayıp çoğu hücumda da bu sayede kolay sayılar bulabiliyoruz. Kaya Peker de son zamanlarda kötü oyununu biraz daha düzeltmiş olmasına rağmen bana göre hala istenilen seviyede değil.

Hücum da ise hala belli sorunlarımız var. Öncelikle hala asist üzerinden sayılar bulmakta zorlanıyoruz. Bunun için Ukic'in yavaş yavaş yükselen performansının daha üst seviyeye çıkması lazım. Sadece Ukic'in değil Emir'in de bu konuda devreye girmesi gerekir. Avrupa Şampiyonasından iyi bir dönüş yapıp sezon başında takımın en iyileri arasında olan Emir'in son maçlarda maalesef ki performansında ciddi düşüşler var. Son maçlarda devamlı çeyreğin sonlarına doğru oyuna girmesi, kenara gelirken devamlı konuşmalar ve el kol hareketleri koçla bir sorununun olduğunun bir göstergesi gibi geliyor bana.  
Bu maçtan ilginç bir istatistik ise maçın Fenerbahçe Ülker adına en skorer isimlerine baktığımızda bu sezon yeni transfer olan 3 ismi görüyoruz. James Gist maçı 16 sayı ile tamamlarken Curtis Jerrells ve Bojan Bogdanovic ise 14'er sayıyla skora katkıda bulundular. Diğer bir deyişle atılan 73 sayının 44'ü bu üçlüden gelmiş durumda. Hücumda Ukic ve Emir'in biraz daha skora katkı yapması lazım. Curtis Jerrells ise bu maçta hücumda yapması gerekenleri 3. çeyreğin sonunda yapmaya başlayıp 4. çeyrekte de doğru işler yaptı. Jerrells ne zaman içeri penetre etse ya sayı buldu ya da rakibe bolca faul yaptırdı ki doğru yaptığı iş de zaten bu.

En baştan beri söylediğim gibi bu grupta bize eş değer bir rakip yok. Buna iki maçta da yenildiğimiz Caja Laboral da dâhil. Sluc Nancy ise  ne Batum ile ne de Batumsuz bize rakip olmazdı zaten. İlk maçta kendi hatalarımızdan dolayı 24 sayı farka kadar çıkardığımız maçı 4 sayı ile kazanmıştık ki deplasmanda da 20 sayıyla kazandık maçı. Şöyle bir de gerçek de var ki bu gruptaki takımlar nasıl bize rakip değilse şu seviyede gerçekçi olmak gerekirse biz de ne CSKA'ya ne de PAO gibi üst düzey takımlara rakip değiliz. Bu son maçta özellikle 3. çeyrekte yaptığımız hataları Sluc Nancy gibi bir takım affetmiyor ve farkı 1 sayıya kadar çekebiliyor ise gerisini siz düşünün. Fenerbahçe Ülker'in şu an için en şanslı olduğu konu yukarda da ismini verdiğimiz Euroleague'in elit takımları dediğimiz takımların grubunda olmamasıdır. Açıkçası Fenerbahçe Ülker bulunduğu bu seviyede bu tür takımlarla karşılamış olsa idi herhalde sonuçları pek de hoş olmazdı.

Uzun lafın kısası Fenerbahçe Ülker iyi bir form grafiği yakaladı. İlk maçlarda maç içinde çok iniş çıkış yaşayan takımımız son zamanlarda maçın neredeyse 40 dakikasını çok fazla düşüş yaşamadan geçiriyor. Düşüş yaşadığı süreleri ise bireysel performanslar ile açıklarımızı kapatabiliyoruz. Yeni gelen yabancı oyuncular (Gist, Bojan, Curtis) takıma uyum sürecini artık atlatmış durumda, Mirsad ve Tomas da sakatlıktan dönüşleri ile hızlı bir şekilde takıma adapte olurlarsa bu takım Euroleague'de belki F4 oynayamaz ise bile geçen seneden daha iyi bir sonuca imza atabilir.



Püzant YÜCECAN

1 yorum:

  1. Yazı için teşekkürler.Takım vitesi yavaş yavaş yükseltiyor.Geçen sene PAO'da böyle şampiyon oldu.Bize şimdilik F4 yeter...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...