24 Ocak 2013 Perşembe

Rakip: Khimki (Bir İç Dökme Yazısı)



Yok yok bu bir rakip analiz yazısı değil. Maçları izlerken bile ıstırap çektiğimiz bir dönemde rakip analiz yazısı abesle iştigalden başka bir şey olmaz herhalde. Burada biraz içimden geçenleri yazacağım ki biliyorum ki çoğu kişi şu an aynı durumda.

Sevgili Güzin Abla;

Beni tanıyanlar bilir geçen sene gerek Beko Basketbol Ligi olsun gerekse Euroleague olsun takımın neredeyse hiçbir maçını kaçırmadan takip etmeye çalıştım. Hatta hatırlarım Sinan Erdem'deki Türk Telekom maçı pazar saat 13:00'daydı. O ay gece çalıştığımdan dolayı sabah saat 9 gibi yatağa girip 12'de kalkıp maça bile gitmiştik:)) Bu sene ise genelde Euroleague maçları çalıştığım günlere denk geldiğinden dolayı pek de salona gitme şansımız olmadı. Hemen biz de çalışıyoruz ama gidiyoruz demeyin iş yerim Yeşilköy’de ve işten çıkış saatim 20:00. Ondan dolayı çok zor ama hiçbir maçı da kaçırmadım. Biraz erken çıkarak işten evde falan rahat rahat izledik. Rahat derken yanlış anlaşılmasın evimde olduğum için rahat dedim:)) Neyse gelelim konumuza.

Bugün izin günüm olduğu için aslında rahat rahat salona gidip maçımızı izleyebilirdim ama işte âmâsı var. İnanın salona gitmeyi geçtim evde bile maç izlemek artık içimden gelmiyor. Evet, maça gitmeyeceğim çünkü içimde hiç istek yok. Bunun sebebi ise alınan skorlardan daha ötesi takımın parkeye karakterini koyamayışı.  Ben o parkede mücadele görmek istiyorum. Ben o parkede kazanma hırsı görmek istiyorum. Ben orada "lan biz ne yapıyoruz hadi alalım bu maçı” diyen adamalar görmek istiyorum. İstiyorum da istiyorum. Acaba çok şey mi istiyorum?? Ne zaman bir maçtan çıksam salonun dışında bir 10 dakika oturur kendime gelmeye çalışırdım. Malum eller kıpkırmızı, gırtlak desen artık iflas etmiş ve ter içinde ben. Ama şimdi?? Bazen evde bile izlemek işkence halini aldı artık. Hani ister koç deyin ister oyuncular deyin benim içimdeki "Fener basket" sevgisini bu hale getirenlere ne desem az. İnanın şunları yazarken bile üzülüyorum. Peki, ben üzülüyorum da parkede olanlar hiç mi üzülmüyor??




Püzant YÜCECAN 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...