1 Mart 2012 Perşembe

Yazıklar Olsun...EA7 Emporio Armani:85 - Fenerbahçe Ülker:72


"Kötü oynadık taraftarımızdan özür diliyoruz, gelecek maç daha iyi olacağız" 
Aaaa pardon ya gelecek maç kalmadı değil mi...

Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleage Top 16 6. haftasında gruptan çıkma şansı kalmamış EA7 Emporio Armani ile Mediolanum Forum'da karşılaştı. Maç öncesi gerçekleşmesini istediğimiz senaryo PAO'nun Unics'i deplasmanda yenmesi ile bizim galibiyetimiz sonucu Top 8'e kalmaktı. PAO solsun görevini yerine getirdi ama Fenerbahçe Ülker  Mediolanum Forum 'dan 85-72 mağlup ayrılınca grup sonuncusu olarak Euroleague'e veda etti.

Yazıya başlamadan önce böylesine iç karartıcı bir yazı yazacağım için öncelikle herkesten özür diliyorum ama şunu da söyleyeyim dün oynadığımız basketbol ile tesadüfen de maçı kazanmış olsaydık bu yazacaklarım inanın değişmeyecekti. Zaten sezon boyunca buralarda (kazanılan maçlar sonrası bile) yazdık, söyledik ama düzelen hiçbir şey olmadı ve gelinen nokta da ortada. Sezon başında Fenerbahçe Ülker hedefinin Final-Four olduğunu açıklarken acaba buna ne kadar inanıyorlardı?? Sezon ortasına geldiğimizde ise taraftardan Ocak en geç Şubat ayına kadar süre istedi teknik heyet. Ocak ayı geldi geçti değişen bir şey olmadı. Dün itibari ile Şubat ayı da geldi geçti ama sen gelmez oldun sen gelmez oldun yarimmmmmm...

"Milano’yu tebrik etmek istiyorum. Çok iyi bir oyun ortaya koydular. Biz buraya üzerimizde çok büyük bir baskı ile geldik. Bu baskının neticesinde de sahanın hiçbir yerinde istediğimiz basketbolu oynayamadık. Rakibimiz ise maçın başından itibaren ne yapacağını bilerek oynadı. Bunun yanı sıra Malik Hairston’un olağandışı performansı da onlara oldukça yardımcı oldu. Bu iki husus, galibiyetlerinin en önemli nedenleriydi”

Hangi baskı hocam?? Bu açıklamayı geçen seneki Valencia maçı sonrası yapsan kabulümdü ama hangi baskı hocam hangi?? Sezonun en önemli maçı. Rakip zaten çoktan havlu atmış durumda üstüne üstlük hafta sonu ligde Montepaschi Siena ile çok önemli bir maça çıkacaklar ve salonda rakip taraftar namına hiçbir şey yok ortada. Hava ve zemin bu kadar müsait ama Fenerbahçe Ülker maalesef Top 8'e kalabileceğine hiç ama hiç inanmamış. Ne hırs var ne istek. Bir maçı kaybedebilirsin, bu sezonun en önemli maçı da olabilir ama bu şekilde maç kaybetmeye hiç kimsenin hakkı yok. Mücadele namına hiçbir şey yoktu dün Fenerbahçe Ülker'de. Zaten yenilen 85 sayı da bunun en önemli göstergesi. EA7 Emporio Armani'nin Top 16'daki maçlarına baktığımızda bizle oynadıkları buradaki maç (63 sayı) ve Unics ile oynadıkları ikinci maç (63 sayı) hariç rakibe 60 sayı bile atamamış takımdan 85 sayı yemek yukarıda da dediğim gibi her şeyi açıklıyor aslında. Geçen seneye baktığımızda Fenerbahçe Ülker'in en büyük karakteri oyun içinde ortaya koyduğu sert ve agresif savunma idi. Yaptığı sert savunma ile ayakta kalan, direnen ve rakibini bezdiren bir takımdı ama maalesef o savunma günden güne eridi gitti ve EA7 Emporio Armani'den 85 sayı yiyecek hale geldi. Kısacası Fenerbahçe'yi Fenerbahçe yapan en önemli özelliğini kaybetti. Dünkü maçta gene 2'li oyunlara bir türlü çözüm bulamadık. Maç boyunca savunmada yapılan hatalara bir türlü engel olamadık. Bunun üstüne bir de Malik Hairston'un pota altını bir dantel gibi işleyişi eklenince sonuç bu oldu. Dün akşam sadece Hairston'dan 27 sayı yedik. Tıpkı geçen hafta Greer'den yediğimiz 33 sayı gibi tıpkı ilk Unics maçında Veremeenko'dan 17 sayı yediğimiz gibi. Bu tür örnekleri bu sene daha da çoğaltabiliriz herhalde. Nasıl olurda bir takım her maçta sadece bir oyuncudan bu kadar sayı yer. Kenardan bunu görebilen ve buna önlem alacak kimse yok mu Allah aşkına. Bu seferde biz "Shame on You" diyoruz.(Anlayan anladı) Dün Hairston'dan yediğimiz sayılara bakın hepsi birebir aynı. Pota altı bomboş olunca adam da içeri penetre edip turnikesini bırakıyor. Geçen haftaki Unics maçında Domercant'tan arka arkaya 3 boş turnike yiyen bir takımdan ne beklenebilir ki.

Savunmada bu kadar tel tel dökülürken o kötü savunmayı toparlayabilecek en azından biraz daha fazla sertlik getirebilecek Vidmar adında bir oyuncunun var ama sen onu koca bir ikinci yarı kenarda unutuyorsun ve sadece 12 dakika oyunda tutuyorsun. Boyalı alan yolgeçen hanına dönmüş ve elinde orayı toparlayabilecek, kendini paralayabilecek hatta geçen haftaki Unics maçının kahramanlarından olan Vidmar var ama nerde var, kenarda var. Bu çocuk sana ne yaptı hocam Allah aşkına. Bu çocuğun suçu ne ya?? Elinde Vidmar gibi bir oyuncu var sen onu şekillendirip daha iyi yapacakken kenarda unuttun her seferinde. Sonrada "bakın Vidmar'ın faul problemi var" diye yutturmaya çalıştın. Yemezler hocam yemezler Vidmar'ın bu faul problemi sorununun en önemli sebebi sensin. Neden mi?? Çocukta özgüven bırakmadın yerle bir ettin. Vidmar'a güvenmedin 12 dakika süre verdin tamam anladık da Gist'e bu güven nereden geliyor hocam. Dünkü maçta Gist toplam 30 dakika süre almış. Sen zaten Gist gibi bir oyuncuya hele ki Euroleague düzeyindeki 30 dakika süre veriyorsan biz o maçı çoktan kaybetmişiz demektir. Bunu öngörmek için basketbol dâhisi olmaya gerek yok. Adam nerede duracağını bilmiyor bir kere. Yardım getirmeyi bir kenara koydum sadece blok yapma hevesi uğruna dün yediğimiz basket fauller ne olacak. Peki, gene bu hevesi yüzünden kaybettiği adamlar?? Kısacası Gist maalesef basketbolun temel kuralları ile takım oyun ile yakından uzaktan alakası yok. Belki biraz ağır biraz da ukalalık olacak ama bu adamda basketbol zekâsı yok maalesef. Bu bağlamda Jerrells'ın suçu neydi?
Vidmar'ı basketboldan soğuttuğun gibi Emir gibi bir yeteneği de soğuttun basketboldan Sayın Spahija. Hala diyorum Obradovic gibi bir koçun elinde şu an çok farklı bir yerlerde olabilirdi Emir ama en büyük dezavantajı Spahija ve beraber oynadığı uzunlar. Takımda akıllı bir uzun yok açıkçası. Çünkü Emir'in yaptığı asistleri dikkatle izleyenler bilir en iyi oyun kurucular o asistleri kolay kolay yapamaz.

Hücumda ise hiçbir oyun seti olmayan, sadece bireysel çabalarla ayakta kalan bir takım olduk. Zaten asist sayılarına baktığımızda bu açıkça belli oluyor. Euroleague'in herhalde asist bakımından açık ara sonuncu takımıyız. Takımın 1. oyun kurucusu Roko Leni Ukic dün yaptığı asist sayısı sadece 1. Şaşırdık mı?? Tabi ki hayır. EA7 Emporio Armani ile oynanan ilk maçta da asist sayısı birdi tıpkı Panathinaikos ile oynanan maçta olduğu gibi. Bu sene en fazla bir maçta yaptığı asist sayısı ise 6 o da Sluc Nancy ile oynanan ilk maçta. Dilimizde tüy bitti ama gene diyoruz. Ukic'i severim, yeteneklerine bir şey diyemem ama bize F4 oynatacak, takımı bir üst düzeye çıkarabilecek winner karakterli bir oyun kurucu değil maalesef. Şunu da diyebilirim ki onun bu kötü performansı sadece kendisini değil insanların Jerrells'ıda suçlu bulmasına sebep oldu. Bir oyun kurucu düşünü ki kafasını öne eğip oyunu kurmaya çalışsın. Bir oyun kurucu düşünün ki hücumda topu eline alsın 24 saniyenin son 6-7 saniyesine kadar topu elinde tutsun sonra zorlama atışlar kullansın. Keşke Unics maçında o son saniye basketini atmasaydın be Ukic. Keşke bizi heveslendirmeseydin.
Dün akşamki maçta sayabildiniz mi 24 saniye süresini kullanamayıp kaç kez top kaybettik veya hatalı yürümelerden dolayı kaybettiğimiz top sayısı kaçtı?? Ben sayamadım valla. Hücumda bu kadar basit hataları Euroleague düzeyine yaparsan kaybedersin, kaybetmeye mahkûm olursun maalesef.

Aslına ne söylesek boş. Scariolo maçı nasıl kazanacağını çok iyi bir şekilde bulmuş. Maç öncesi herhalde Gentile'ye aynen şöyle demiştir. "Mirsad oyuna girdiği an onu sakatlayabilecek şekilde faul yap. Yap ki rakipte yüreğiyle oynayan ve diğer oyuncuları ateşleye adam kalmasın" Zaten Ömer Onan yok bunun üstüne Mirsad da oyun dışında kalınca takımdaki hırs, kazanma inancı da uçup gitmiş oldu. Çünkü diğer oyuncularımızda maalesef kazanma inancı, işler ters giderken ayakta kalabilme özelliği yok.
Maçın aslında kısa özeti de bu. Dün akşam kaybettik ama kazanmak için hiçbir şey yapmadık. Bilmeyen birine izletin dün akşamki maçı ve sorun "Hangi takımın Top 8'e çıkma şansı var" Gelecek cevap belli. Biz sanki her şey bitmiş formalite maçına çıkmışız gibi oynarken EA7 Emporio Armani ise Top 8 için son şansını kullanıyormuş gibiydi. İlk yarıda biraz bir şeyler yapmaya çalışsak da ikinci yarı hemen teslim bayrağını çektik. İşte insana koyan da bu açıkçası. Bu kadar çabuk rakibe teslim olmak, mücadele etmeden kaybetmek inanılır gibi değil. Biraz oyuna asılsak, biraz direnç göstersek rakip zaten teslim olacak ama nerde. Yine Top 8 avuçlarımızın arasından kaydı gitti. Hoş bu oyunla bizim de Top 8'i hakkettiğimiz pek söylenemezdi ama geçen seneki iyi oyunla çıkamazken bu sene Top 8 bizim için bir telafi olacaktı ama olmadı.

Dipnot: 26 yaşındaki Oğuz Savaş'a 36 yaşındaki Mirsad Türkcan'nın oynadığı maçların videolarını izletmek lazım. 



Püzant YÜCECAN

4 yorum:

  1. Mirsaddaki azimin hırsın birazı bile gençlerde yok adam gözü kapalı oynuyor steve nash gibi.. fakat çok da haksızlık etmemek gerek...geçen maçta uzatmalara gittiği zaman seyircinin de önünde ekstra oynamışlardı..ömer aşık'ın eksikliği de aranıyor savunmadv

    YanıtlaSil
  2. Bu sadece basketbol takımımıza ait bir olay değil. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün lokomotif branşı futbol ve daha sonra gelen erkek basketbol takımlarımızın bu kadar kötü oynama nedenlerini hiç kimse irdelemiyor. Öncelikle ben bir Fenerbahçe taraftarı olarak böyle bir yazı yazdığın için seni kutluyorum. Senin gibi Fenerbahçe'yi seven gerçek taraftarların artık konuşması gerekiyor. Ben dedemi Pendikle oynadığımız kupa maçı sonrası kalp krizinden kaybetmiş bir taraftarım. Futbolcularımızda ve basketbolcularımızda ruh, hırs kalmamış!! Bu zor günlerimizde daha iyi oynamaları gereken yerde, ruhsuzlaşıyorlar. Kulübümüz zor günler geçirirken onlar paralarını kuruşu kuruşuna alıyor. Biz taraftarlar ise kahroluyoruz. Fenerbahçe taraftarı o kadar büyük bir güç ki Fenerbahçesini asla yalnız bırakmaz! bu taraftar yeri geldiğinde futbolcusunu da döver başkanını da indirir. Hiçkimse Fenerbahçe'den büyük değildir. Acilen içimizdeki bu ruhsuz futbolcuları gerekirse teknik direktörlerimizi de uzaklaştırmaktır. Fenerbahçe'ye hizmetlerinden dolayı teşekkür edip hayatlarında başarı dilemektir.. Fenerbahçe'ye gönül verenler görevini kötü yaptığı zaman ne olursa olsun Fenerbahçe'nin iyiliğini düşünüp görevlerini bırakmalıdır!!

    YanıtlaSil
  3. Sevgili kardeşlerim,
    Artık sporun içerisine ilim girdi, ve spor iyi atletlerle yapılıyor...
    Şöyleki; kupa 2 kazanmış coachı getiriyorsun takımın başına, eldeki takım olma yolunda Tanyeviçten devr aldığı hamuru piskopatça stres ve baskısıyla geçen sene defansta ve hucumda bir yerlerde tuttu takımı, bu sene ise transferler onundu ve Tanyeviç kurgusu bozuldu savunma disiplini yok oldu, artı bu coachun atom tanesi kadar pozisyon katkısı ve teknik desteği hiç görülmedi... üstüne üstlük oyuncuların egolarını sıfırlıyarak takımı öyle kötü görünür hale soktu ki küme düşen takıma yenildi bu takım...
    Kısaca yegane sorun COACH ve takımın oyuncu kalitesi, maç öncesi kurgularsın oyuncu sürelerini ve skora yönelme tercihlerini, malesef COACH un bu vazifesinide elinden aldık veya sporcularımız aldı, kimden ne verim alacağını şaşırdı, şaşkın ördek gibi izliyor ve anca bağırıyor...
    çok acil yapılması gereken Aydın abi bizim canımız, kimse ona bak sende başarısız oldun deme lüksü ve haddina sahip değil, bu şube onun dürüst bilgili tecrübeli kariyerine emanet... Coacha hizmetlerinden dolayı teşekkür edilip ligde de devam edecek mücadelemizde takımın başına geçip şampiyonluk hiç önemli değil kimse ondan şempiyonluk beklememeli gidecekleri kalacakları tespit edip gelecek COACH uda tespit ederek bu seneyi tamamlamalıyız...
    olmayacak duaya amin denmez bu coach ile harcanan her gün zarar hanemize atılan bir çentiktir, seneye kadromuzda saklayacağımız sporcuların daha aşağılara düşürülmesine izin verilmemeli...
    bu sene gelen basketçilerimiz malesef takım olamadılar eskilerden de elimine edilip yeni coach yeni kadro yeni salon yapılandırmaya başlayıp seneye EL bile değil hedef 2 sene sonraki EL F4 olmalı diyorum... BİZ NE ZAMAN PANA GİBİ RAKİBİNİ MANÜPİLE EDEN BASKET OYNUYACAĞIZ?

    YanıtlaSil
  4. Neden Göremiyoruz,
    Benim anlamadığım bir konu var. Biz neden Efes gibi GS gibi oyuncuları takip edip takıma kazandıramıyoruz.
    Bir Furkan senelerce K.Yaka da oynarken hiç mi biriniz görmedi bu oyuncuyu. Ender efes ten ayrıldığında yine bu çocuk ile neden ilgilenmezsiniz anlamıyorum.
    Ömer gibi Semih gibi iki tane 1.sınıf potaaltı oyuncusunu kaybediyorsun yerine getirdiğin adama bak. Gist.
    Bende buna ya arkadaş gist işine derim. Kinsey gibi bir oyuncuyu hiç düşünmeden elden çıkart Jesikavicius u yaşlı diye yolla. Bu iki oyuncu bu sene takımda olsaydı biz Top8 i de F4 ü de yapardık.

    Yine bir türlü göremediğimiz Erman Kunter'i ne pahasına olursa olsun takımın başına getirmeliyiz.
    Bojan haricindeki bütün yabancılar ile yollar ayrılmalı savaşan winner oyuncular takıma kazandırılmalıdır.
    Yerli oyuncu kalitemiz muhakkak arttırılmalı ve takıma kazandırılmalıdır.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...