8 Ağustos 2011 Pazartesi

Basketbol Efsaneleri Serisi: Petar Naumoski

Eeee o kadar blog sayfası açtık boş durmayalım değil mi. Yaş olmuş 30 eee biraz da basketbola ilgili yaşamışız bu zaman kadar dedik ki zamanında bazısını parkelerde, bazısını ise ekranlardan izlediğimiz Türkiye'de basketbol oynamış yerli, yabancı basketbol efsanelerini elimizden geldiği kadar sayfamızda tanıtalım.

Nerden aklına geldi böyle bir şey yapmak derseniz hemen kısaca özetliyim.
Dün akşam sıcaktan baygın bir şekilkde oturmuş twitter ile uğraşırken çok sevdiğim arkadaşım "basketbol efsanesi":) Murat Şahin yine bana sataşmaya başlamıştı. Hatalarımdan dem vurup dururken bir baktım da kendisi de hata yapabiliyormuş. Eee böyle bir fırsat bulmuşuz değerlendirmez miyiz. Hemen ben de kendisine sataşmaya başladım. Konu eski bir basketbolcunun ismiydi. Murat'ın yaptığı hatayı, hepimizin yakından tanıdığı "tblstat" kullanıcı isimli Okan Karatay düzeltmişti. Ben de Okan Abiye Murat'ın yaşlandığını söyleyince kendisi de bana "Hüsnü Çakırgil, Ömer Büyükaycan, Hakan Yörükoğlu bizim basketbol yıldızlarımız olunca yaşta anlaşılıyor tabi" diye cevap verdi.

Kısa açıklamamızdan sonra (bu da kısaysa tabi:)) geçelim asıl konumuza....

Evet Basketbol Efsaneleri Serimize başlayacağımız ilk isim hepimizin de çok yakından tanıdığı, bildiği, Türkiye'ye basketbolu sevdiren Efes Pilsen'in efsane kadrosunun yıldız ismi Petar Naumoski...
27 Ağustos 1968 yılında Makedonya'da dünyaya gelmiş olan Petar Naumoski profesyonel basketbol kariyerine o zamanaki adıyla Yugoslavya'nın Jugoplastika Split (1989-90) takımıyla başlamıştır.
Türkiye ile de tanışması aslında Jugoplastika Split'de oynadığı dönemlere rast gelmeketedir. O dönemde Jugoplastika Split Avrupa kupalarında Galatasaray ile eşleşmiş ve Naumoski ilk defa o dönem İstanbula gelmiştir.
Daha sonra sırasıyla yine Yugoslavya'nın Pop 84 Split (1990-91) ardından Yugoslavya'nın dağılmasından sonra Makedonya'nın KK Fersped Rabotnicki (1991-92)takımlarında oynamıştır. Ve nihayet geldik asıl efsanenin başladığı senelere...
Yıl 1992 o zamanki adıyla Efes Pilsen'den gelen teklifle kariyerine Türkiye'de devam etme kararı alan Petar Naumoski günümüze göre çok komik kalan bir rakamla sadece 50bin dolara Efes Pilsen'e transfer olmuştur.
Daha Türkiye'deki ilk yılında Efes Pilsen normal sezon ve play-offlarda oynadığı 37 maçın da tamamını kazanarak şampiyon olduğunda Naumoski takımın başrol oyuncusu olmayı başarmıştı.
1993 yılına geldiğimzde ise Petar Naumoski'li Efes Pilsen Avrupa Kulüpler Kupası'nda finale çıkarak adını Türk Basketbol tarihine altın harflerle yazdırmayı başarmıştı. Finalde İtalya'nın Torino şehrinde Yunan takımı Aris ile karşılamış ve maçı 48-50 gibi bi skorla kaybetmişti. Hatta hafızam beni yanıltmıyorsa son 15 saniye kala Efes Naumoski ile oyuna kenardan başlamış, Naumoski tek başına oynayıp içeri penetre etmiş ama malesef sayı olmamıştı. Maçtan sonraki olaylar ise rezaletten öte başka birşey değildi.


1994-1995 yılında ise Naumoski Efes'den ayrılmış, bu sefer İtalya'nın güçlü takımlarından Benetton Treviso'ya transfer olmuştur. Kaderin bir cilvesi olsa gerek heralde, Benetton Treviso ile İstanbul'da düzenlenen Avrupa Kulüpler Kupası finalinde attığı 25 sayıyla takımın şampiyonluğa taşıyan en önemli isimlerden biri olmuştu.
O sezon Naumoski'nin açığını kapayamayan Efes Pilsen bir senenin ardından tekrardan Naumoski'yi kadrosuna katmıştı. İşte geldik efsane yıla. Yıl 1996...
Efes Pilsen zorlu rakiplerini birer birer eleyerek Koraç Kupası'nda fianle çıkmayı başarmıştı. Ki bu rakipler arasında Fenerbahçe de bulunmaktaydı.
Finalin adı Efes Pilsen - Stefanel Milano...
Dönemin en iyi takımlarından biri olan Stefanel Milano'nun başında ise hem basketbol milli takımımızda hem de Fenerbahçe Ülker'de koçluk yapmış, Türk halkınında çok sevdiği bir isim olan Bogdan Tanjevic bulunmaktaydı.Ayrıca buyrun size Stefanel Milano'nun kadrosundan birkaç isim; Fucka,Gentile,Bodioga,Blackman,Portaluppi:))
Abdi İpekçi'de oynanan ilk maçı Efes Pilsen 76-68 kazanmıştı. Ve artık gözler İtalya'daki maça çevrilmişti. Maçın son saniyelerine 74-69 geride giren Efes, Murat Evliyaoğlu'nun kullandığı iki serbest atıştan birini sayıya çevirince skor 74-70'e gelmişti. Son hücum artık Milano için sadece formaliteden ibaretti. Gentile'nin attığı üçlük ile 77-70 yenilen Efes 1 sayı farkla da olsa Koraç Kupası'nı kazanmış ve Türk spor tarihine ismin altın harflerle yazdırmıştı ve ayrıca Türk spor tarihinde Avrupa Kupası kazanan ilk takım olmayı başarmıştı. Bu maçta Petar Naumoski attığı 26 sayıyla yine takımının en skorer ismiydi.
1999 yılına kadar Efes Pilsen'de oynamaya devam eden Petar Naumoski, rotasını İtalya'ya çevirmiş ve İtalya'nın Benetton Treviso takımına tekrardan transfer olmuştu. Ardından 2001 yılında Ergin Ataman'ın çalıştırdığı Montepaschi Siena takımına transfer oldu. Saporta Cup finalinde attığı 23 sayıyla takımına kupayı getiren en önemli isimler arasındaydı.
2004 sezonunun başında Naumoski tekrardan Türkiye'ye dönmüş ve yarım sezon Ülkerspor forması giymiştir.

Parkedeyken buz gibi soğuk bir oyuncu kimliğine bürünen Naumoski, sazı eline aldığında durdurulması adeta imkansız bir isim haline dönüşüyordu. Döenminin basketbolunda Türkiye'nin ve Avrupa'nın en iyi oyun kurucuları arasındaydı. Efes Pilsen'le beraber bir dönemin gençlerine basketbolu sevdiren isim olmuştur Naumoski. 30 saniyelik hücum süresinin 25 saniyesini tek başına kullanırdı neredeyse Naumoski. Fast-break yakaladığında ise tüm takım arkadaşlarının gelmesini bekler ve ardından hücum süresinin bitmesine yakın üç sayılık atardı. Hatta bundan dolayı arkadaşlarını boşuna yorduğu konusunda da eleştirlmişti. Terini formasının askısıyla silnemsi onun en büyük özelliklerinden biriydi. İlginç bir bilgi daha; Naumoski Efes Pilsen'e transfer olduğunda o dönemlerde kulüpte bulunan başka bir Makedonyalı Oktay Mahmudi tercumanlığını yapmıştır.

Yazı her ne kadar Petar Naumoski üzerine olsa da Efes Pilse'e de değinmeden edemedik haliyle.Efesin gelmiş geçmiş belki de en başındaki efsane oyuncusu Petar Naumoski hakkında şimdilik bu kadar. Umarım anılarınızı biraz da olsa gözlerinizde canladırabilmişimdir.


Not:Naumoski'nin Efes Pilsen'de giydiği 7 numaralı forma neden emekli edilmemiştir hala anlamış değilim....










Kaynak olarak Vikipedi kullanılmıştır.


Püzant YÜCECAN


2 yorum:

  1. Naumoski ne basketçiydi be! O zamanlar basketbol izlemek daha mı keyifliydi ne? Şimdi o tadı alamıyorum artık. Kobe gelirse başka tabi :D

    YanıtlaSil
  2. Yok be kardeşim yine keyif alıyosun da tabi Naumoski, Bodiroga, Fucka gibi isimleri zilemişsen aynı keyfi alman brz zor:))
    Kobe işi yaş bu arada:))

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...