RTE: Selamün Aleyküm hocam..
Feto: Aleyküm Selam evlat...
RTE: Nasılsınız hocam afiyettesinizdir inşallah...
Feto: Hamdolsun iyiyiz...
Feto: Naptın RTE ülkede durumlar nasıl ele geçirebildik mi?
RTE: Geçirdik sayılır hocam her türlü...
Feto: Naptın anlat bakalım. Verdik devleti eline istediklerimizi yapıyormusun?
RTE: Yapmaz mıyız hocam. Nerdeyse ülkenin her önemli kurum ne kuruluşunu ele geçirdik sayılır...
Feto: Halk ne durumda?
RTE: Halk açlıktan yoksulluktan binbeter halde, işsizlik desen almış başını yürüyo ama hocam inanırmısın hala bana inanıp bana oy vermeyi sürdüren bir kesim var ki ben bile bazen şaşırıyorum hocam...
Feto: Çok ses ediyolar mı?
RTE: Yok hocam ne ses etmesi hepsi kuzu gibi. Hepsinin başını öyle bir ezdim ki sesleri bile çıkmıyor...
Feto: Hiç mi çatlak ses yok yahuuu??
RTE: Arada oluyo hocam ama onları da susturyoruz.
Feto: Basın, medya onlar ne durumda?
RTE: Bikaç çatlak ses vardı onları zaten susturmuştum zamanında. Son zamanlarda ise Ergenekondu Balyozdu bu isimler altında tüm Atatürkçü, laik, demokrat, bize karşı ne kadar muhalif yazar ve çizer varsa hepsini içeri aldırdım. İnanmassın hocam neden dolayı içerde olduklarını bile bilmiyorlar. İddanameydi davaydı mahkemeydi derken böle uzatırp götürürüm ben bunu..
Feto: Gençlik ne alemde?
RTE: Gençlikten sorun olmaz hocam merak etme. Zaten senin burdaki okullarında verdiğin burslar sayesinde çoğu bizden taraf durumda. Bazıları ise facebook milliyetçisi. Bişey olduğu zaman Atatürk fotoğrafları, Türk bayrağı fotoğrafları koyup duruyorlar profillerine o kadar başka bişey yaptıkları yok. Bir de Çeşme gençliği var ki onlara zaten içkisini ver müziğini ver uyuşturucusunu ver gerisine karışma.
Feto: Anayasayı naptın değiştirdin mi?
RTE: Değiştirdik sayılır hocam. Bir kısmını seçimden önce zaten değiştirmiştim. Yetmez ama evet dediler. Şimdi de Allah'ın izniyle geri kalanını değiştirip herşeyi istediğimiz gibi yapıcaz.İstiyorsanız bu ülkenin padişahı Feto'dur diye madde koyduriyim anayasaya ne dersiz?
Feto: Yok yok abartma canım sende. Kürtleri kullandın mı RTE?
RTE: Kullanmazmıyım hocam. Tıpkı senin öğrettiğin gibi. Yok Kürt sorunuydu yok terördü derken halkı önce bi birbirine düşürdüm. Sonra af ayağına 2-3 teröristi Kandilden getirip şekil olsun diye düzmece bir mahkeme kurup yargılattım. Sonra da serbest bıraktım. Biraz Aponun ağzının içine bakar olduk ama neyse. Bir de bunların siyasal kanadına birkaç milletvekilliği verdim. Sorun çıkarmazlar ama merak etmeyin. Konuşup duruyolar demokratik özerklik ilan ediyorlar ama hiç sesimi çıkarmıyorum. Arada ağızlarına bir parmak bal çalıyorum olup bitiyor. Açtım bunlara bir TRT Şeş sustular kaldılar zaten.
Feto: Emniyet ne alemde RTE?
RTE: Ooooo hocam onlar tamamen elimizde artık. Bizden olmayanı almıyoruz emniyet teşkilatına. Bildiğin ülkeyi polis devleti yaptım.
Feto: Eee evladım bu kadar şeyi yapıyosun hadi halk ses çıkarmıyor, muhalefet de mi susuyor? Hani bir parti vardı Atatürk'ün partisi adı neydi?
RTE: Ha sen CHP'yi diyorsun hocam. Yok yok artık Atatürk'ün partisi falan değiller. Onlar da muhalefet mi hocam, sus pus yerinde oturuyor. Arada çıkıp zırvalayıp duruyolar o kadar yaptıkları bişey yok. En rahat olduğum konu o zaten.
Feto: Ya bu futbola da sız demiştim sızdın di mi? İyi para var o işte bize iyi kaynak olur.
RTE: Sızmamıyım hocam aşkolsun. Benim giremediğim bir fare deliği kaldı o kadar, isterseniz ona da gireriz. En son bu Fenerbahçe diye bir takım var bilirsin hocam hatta ben de kongre üyesiyim.
Feto: Biliyorum biliyorum hani şu "Biz Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diye pankart açanlar di mi?
RTE: Aynen öyle hocam. Şike mike ayağına onları da bitridim Allah'ın izniyle. Hem iyi oldu artık NATO'nun tüm işlerini benim damat alıyo.
Feto: RTE şu ÖSS idi KPSS idi bu sınavları da halletin mi? Bizim çocuklar girdi mi istedikleri üniversitelere, devlet memurluklarına?
RTE: Hallettik hocam hallettik. Biraz elimize yüzümüze bulaştırdık sınav işini ama nasılsa burası Türkiye iki gün sonra unutlur sesimiz çıkarmassak dedik unutuldu bile.
Feto: Ordu ne durumda ordu sen bana ondan haber ver RTE?
RTE: Hocam en son o kalmıştı zaten ele geçirmediğimiz. Sayenizde yavaş yavaş girdik içlerine. Başta olduğumuz süre içerisinde hep işledik durduk bir dantel gibi. Bizimkiler yükseldikçe biz de güçlendik. En tepedekileri yine Ergenekondu, Balyozdu diyerekten içeri aldık. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir dedim seslerini bile çıkaramadılar. Nerdeyse hergün şehit veriyoruz o kadar sindirmişiz ki gıkları bile çıkmıyor artık. Şehitler televizyon kanallarında iki dakikalığına kahraman olup sonra unutulup gidiyorlar. Veeeee sıkı durun hocam size günün en güzel haberini veriyorum. Laik, Atatürkçü vatanını seven onuruna şerefine leke sürdümek istemeyen Kara, Hava, Deniz kuvvetleri komutanları veeeeee Genelkurmay Başkanı bugün istifalarını sundular bana.
Feto: Allahım Allahım....
RTE: Ben de sizi aslında tam bu konudan dolayı rahatsız ettim hocam..
Feto:Ne oldu RTE?
RTE: Hocam şimdi bunların yerine kimi geçiryim?
Feto: Kimi geçirirsen geçir canın ne istiosa yap Allahımıza şükürler olsun SON KALE de yıkıldı...
Püzant YÜCECAN
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Mustafa Kemal Atatürk 20 Ekim 1927 | |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder