Hepimizin malumu hafta sonu oynanan Fenerbahçe - Galatasaray
derbisi yine 15 senede olduğu gibi Fenerbahçemizin galibiyeti ile sonuçlandı.
Maçın ardından sahada takımımızın sevinç gösterileri bazı kesimlerin zoruna
gitmiş olacak ki maç biteli beş gün olmasına rağmen hala ne yapacaklarını
bilemeden oraya buraya saldırıyorlar. Tabi konu Fenerbahçe olunca bunu gayet
normal karşılıyorum. Kendileri bizim için "Galatasaray kompleksi" ile
yaşadığımızı söylemiş ama gerek maç öncesi gerekse maç sonrası yaşananlar
nedense bunun tam aksini söylüyor.
Maç Öncesi
Maçtan birkaç saat önce Galatasaray futbol takımı Levent’te
bulunan Mövenpick otelde kampa girdi. Takım otobüsü Kadıköy Şükrü Saracoğlu
stadına hareket etmeden önce otel önünde Fenerbahçe'yi 14 yıldır Kadıköy'de
yenemeyen Galatasaray taraftarları takımlarını kurban keserek uğurladı. Pardon
da rakibini kompleks yaşamakla suçlarken herhalde bu ayrıntıyı atlıyor Sayın
Aysal. Zira bir kompleks var ise ortada bu 15 senenin verdiği kompleksin
dayanılmaz hafifliğidir.
Maçın Ardından
Takımımız aldığı 2-0'lık galibiyetin arından haklı olarak bu
güzel galibiyeti taraftarı ile beraber bir aile gibi kutlamak istemiş bunla
beraber tüm takım sahanın ortasında toplanmış ve taraftar ile karşılıklı
tezahürat yapmıştır. Yanlış anlamayın kaybedilen bir maç sonrası rakip takımın
sahasının ortasında toplanıp ne kimseyi tahrik etmiş ne de başka bir şey
yapmıştır. Sadece galibiyeti taraftar ile beraber kutlamıştır. Sayın Aysal'a
soruyorum bunun için sizden izin mi alacağız? Ha bu zorunuza gitmiş olabilir
gayet de normal ama geçen sezon Sivasspor maçının ardından şampiyonluğunu ilan
eden Galatasaray'ın stadında çalan Mustafa Sandal'ın "Beni Ağlatma"
parçasının seçilme amacı neydi? Mustafa Sandal'ı mı çok seviyorsunuz yoksa
Fenerbahçe'ye laf atmak mı istiyorsunuz?
2 sezon önceye gidelim. Süper Final ‘de Kadıköy'de oynanan
son maçta Fenerbahçe ile Galatasaray 0-0 berabere kalmış ve 2011-12 sezonu
şampiyonu Galatasaray olmuştur. O gece olan olaylar hepimizin malumu. İnsanlar
polis şiddetine, biber gazına maruz kalırken ki Galatasaray futbol takımına hiçbir
şekilde kötü bir davranış sergilenmemiştir. Soyunma odasında güldünüz
eğlendiniz hatta taktik tahtasına imzaların yanında bir de el işareti çizdiniz
ama konu siz olunca ahlaksızlık her zaman olduğu gibi rafa kalkar. Neyse o gece
bizi ışıkları söndürmek ile suçladınız? Peki, ben de Sayın Aysal'a buradan
soruyorum 2010-2011 sezonunda erkek basketbol takımımız Abdi İpekçi'de oynanan
play-off final serisi 6. maçını kazanarak seride durumu 4-2'ye getirerek
şampiyonluğunu ilan ettikten sonra yedikleri pet şişeler ve yabancı cisimlerin
ardından yanlış hatırlamıyorsam Ali Koç'a "Kupanızı ben size VIP Salonunda
vereyim" diye teklif eden kimdi??
Hazır iki sene evvele gitmişken aklıma başka bir şey geldi.
Maçın ardından resmi internet sitenizde yaptığınız açıklamada Fenerbahçeli
futbolcu Crsitian Baron'yi ve yöneticilerimizden Abdullah Kiğlı'yı ahlaksızlık
ile itham ettiniz. Ben de buradan soruyorum iki sene önceden kalma bu fotoğraf
için de böyle bir açıklama yaptınız mı? Ki bizim yaptığımız ahlaksızlık ise bu
ahlaksızlığın ağa babasıdır. Yok değildir diyorsanız sizin ile benim ahlaki
anlayışım farklı o zaman. Ha bir de bir oyuncu rakip takımın formasını şortuna
soktuğu için ahlaksız oluyorsa lütfen aynı hassasiyeti sizden Fenerbahçe
forması için de göstermenizi istiyorum. Zira dün twitterda gün içinde
oyuncularınızdan Felipe Melo'nun Fenerbahçe formasını şortunun içine soktuğu
fotoğrafı yayınlandı. Bunun için bir açılama yaptınız mı? Yoksa sadece
Galatasaray formaları şortun içine sokulduğunda mı ahlaksız olunuyor? Sanırım
öyle oluyor yoksa sezon başı oynanan Süper Kupa maçının ardından
futbolcularınızdan Dany'nin maç sonu Fenerbahçe formasını şortuna sokmasına da
ateş püskürürdünüz. Ama bu ateş üfleyerek sönmez di mi:))
Peki, Sayın Aysal size bir başka soru. Normalde her maçtan
sonra Florya'da toplanıyor musunuz? Cevabınız "Evet" ise diyecek bir
şeyim yok ama "Hayır" ise neden Fenerbahçe maçından sonra apar topar
toplandınız? Hani kompleksli olan bizdik? Hayırdır akşamın o saatinde neden
toplandınız?
Ünal Aysal'ın bu açıklamaları ve demeçleri büyük olasılık
ile uzun süre Avrupa'da yaşamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Zira bir
Fenerbahçeli keza bir Galatasaraylı için hazırlık maçı dahi olsa iki takımın
aralarında oynadığı maçlar çok ama çok önemlidir. İki takım ve taraftarları
arasında yaşanan her şey (şiddet hariç tabi ki) karşılıklıdır ve tek taraflı
değildir. Tabi ki sezon sonu şampiyonluklar veya kazanılan kupalar önemlidir
ama biraz yaşadığınız sırça köşkten inip halkın yani kulübün asıl başkanı,
yöneticisi ve sahibi olan taraftarın arasına inerseniz ne demek istediğimi
gayet iyi anlarsınız.
Şimdi siz diyeceksiniz ki sen kimsin?
Ben Efsane LEFTER'im
Ben KOCAMAN Gururum
Ben heykeli dikilen ALEX'im
Ben Sinyor BARTU'yum
Ben Şeytan RIDVAN'ım
Ben Puskas ERGUN'um
Ben Mehmetçik BASRİ'yim
Ben Sarı Kanarya CİHAT ARMAN'ım
Kısaca Ben; FENERBAÇE'yim...
Bundan dolayı da Fenerbahçeme saldıran, ona asılsız ithamlarda bulunan herkesin karşısında oldum ve bundan sonra da olmaya devam edeceğim...
Püzant YÜCECAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder