15 Kasım 2013 Cuma

Ünal Aysal'a Cevap....


Hepimizin malumu hafta sonu oynanan Fenerbahçe - Galatasaray derbisi yine 15 senede olduğu gibi Fenerbahçemizin galibiyeti ile sonuçlandı. Maçın ardından sahada takımımızın sevinç gösterileri bazı kesimlerin zoruna gitmiş olacak ki maç biteli beş gün olmasına rağmen hala ne yapacaklarını bilemeden oraya buraya saldırıyorlar. Tabi konu Fenerbahçe olunca bunu gayet normal karşılıyorum. Kendileri bizim için "Galatasaray kompleksi" ile yaşadığımızı söylemiş ama gerek maç öncesi gerekse maç sonrası yaşananlar nedense bunun tam aksini söylüyor.


Maç Öncesi

Maçtan birkaç saat önce Galatasaray futbol takımı Levent’te bulunan Mövenpick otelde kampa girdi. Takım otobüsü Kadıköy Şükrü Saracoğlu stadına hareket etmeden önce otel önünde Fenerbahçe'yi 14 yıldır Kadıköy'de yenemeyen Galatasaray taraftarları takımlarını kurban keserek uğurladı. Pardon da rakibini kompleks yaşamakla suçlarken herhalde bu ayrıntıyı atlıyor Sayın Aysal. Zira bir kompleks var ise ortada bu 15 senenin verdiği kompleksin dayanılmaz hafifliğidir.

Maçın Ardından
Takımımız aldığı 2-0'lık galibiyetin arından haklı olarak bu güzel galibiyeti taraftarı ile beraber bir aile gibi kutlamak istemiş bunla beraber tüm takım sahanın ortasında toplanmış ve taraftar ile karşılıklı tezahürat yapmıştır. Yanlış anlamayın kaybedilen bir maç sonrası rakip takımın sahasının ortasında toplanıp ne kimseyi tahrik etmiş ne de başka bir şey yapmıştır. Sadece galibiyeti taraftar ile beraber kutlamıştır. Sayın Aysal'a soruyorum bunun için sizden izin mi alacağız? Ha bu zorunuza gitmiş olabilir gayet de normal ama geçen sezon Sivasspor maçının ardından şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray'ın stadında çalan Mustafa Sandal'ın "Beni Ağlatma" parçasının seçilme amacı neydi? Mustafa Sandal'ı mı çok seviyorsunuz yoksa Fenerbahçe'ye laf atmak mı istiyorsunuz?


2 sezon önceye gidelim. Süper Final ‘de Kadıköy'de oynanan son maçta Fenerbahçe ile Galatasaray 0-0 berabere kalmış ve 2011-12 sezonu şampiyonu Galatasaray olmuştur. O gece olan olaylar hepimizin malumu. İnsanlar polis şiddetine, biber gazına maruz kalırken ki Galatasaray futbol takımına hiçbir şekilde kötü bir davranış sergilenmemiştir. Soyunma odasında güldünüz eğlendiniz hatta taktik tahtasına imzaların yanında bir de el işareti çizdiniz ama konu siz olunca ahlaksızlık her zaman olduğu gibi rafa kalkar. Neyse o gece bizi ışıkları söndürmek ile suçladınız? Peki, ben de Sayın Aysal'a buradan soruyorum 2010-2011 sezonunda erkek basketbol takımımız Abdi İpekçi'de oynanan play-off final serisi 6. maçını kazanarak seride durumu 4-2'ye getirerek şampiyonluğunu ilan ettikten sonra yedikleri pet şişeler ve yabancı cisimlerin ardından yanlış hatırlamıyorsam Ali Koç'a "Kupanızı ben size VIP Salonunda vereyim" diye teklif eden kimdi??

Hazır iki sene evvele gitmişken aklıma başka bir şey geldi. Maçın ardından resmi internet sitenizde yaptığınız açıklamada Fenerbahçeli futbolcu Crsitian Baron'yi ve yöneticilerimizden Abdullah Kiğlı'yı ahlaksızlık ile itham ettiniz. Ben de buradan soruyorum iki sene önceden kalma bu fotoğraf için de böyle bir açıklama yaptınız mı? Ki bizim yaptığımız ahlaksızlık ise bu ahlaksızlığın ağa babasıdır. Yok değildir diyorsanız sizin ile benim ahlaki anlayışım farklı o zaman. Ha bir de bir oyuncu rakip takımın formasını şortuna soktuğu için ahlaksız oluyorsa lütfen aynı hassasiyeti sizden Fenerbahçe forması için de göstermenizi istiyorum. Zira dün twitterda gün içinde oyuncularınızdan Felipe Melo'nun Fenerbahçe formasını şortunun içine soktuğu fotoğrafı yayınlandı. Bunun için bir açılama yaptınız mı? Yoksa sadece Galatasaray formaları şortun içine sokulduğunda mı ahlaksız olunuyor? Sanırım öyle oluyor yoksa sezon başı oynanan Süper Kupa maçının ardından futbolcularınızdan Dany'nin maç sonu Fenerbahçe formasını şortuna sokmasına da ateş püskürürdünüz. Ama bu ateş üfleyerek sönmez di mi:))


Peki, Sayın Aysal size bir başka soru. Normalde her maçtan sonra Florya'da toplanıyor musunuz? Cevabınız "Evet" ise diyecek bir şeyim yok ama "Hayır" ise neden Fenerbahçe maçından sonra apar topar toplandınız? Hani kompleksli olan bizdik? Hayırdır akşamın o saatinde neden toplandınız?

Ünal Aysal'ın bu açıklamaları ve demeçleri büyük olasılık ile uzun süre Avrupa'da yaşamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Zira bir Fenerbahçeli keza bir Galatasaraylı için hazırlık maçı dahi olsa iki takımın aralarında oynadığı maçlar çok ama çok önemlidir. İki takım ve taraftarları arasında yaşanan her şey (şiddet hariç tabi ki) karşılıklıdır ve tek taraflı değildir. Tabi ki sezon sonu şampiyonluklar veya kazanılan kupalar önemlidir ama biraz yaşadığınız sırça köşkten inip halkın yani kulübün asıl başkanı, yöneticisi ve sahibi olan taraftarın arasına inerseniz ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız.


Şimdi siz diyeceksiniz ki sen kimsin?
Ben Efsane LEFTER'im
Ben KOCAMAN Gururum
Ben heykeli dikilen ALEX'im
Ben Sinyor BARTU'yum
Ben Şeytan RIDVAN'ım
Ben Puskas ERGUN'um
Ben Mehmetçik BASRİ'yim
Ben Sarı Kanarya CİHAT ARMAN'ım

Kısaca Ben; FENERBAÇE'yim...



Bundan dolayı da Fenerbahçeme saldıran, ona asılsız ithamlarda bulunan herkesin karşısında oldum ve bundan sonra da olmaya devam edeceğim...






Püzant YÜCECAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...