30 Ekim 2013 Çarşamba

Obradovic vs. Messina...


Turkish Airlines Euroleague normal sezon 3. haftası bu akşam 19.45’de oynanacak Lietuvos Rytas - Laboral Kutxa maçı ile start alıyor. Geçen hafta evinde Barcelona'yı 75 - 70 ile geçen Fenerbahçemizin bu haftaki rakibi Rus basketbolunun lokomotif ismi ve Avrupa basketbolunun güçlü takımlarından CSKA Moskova.

1924 yılında kurulan CSKA Moskova basketbol takımı tarihinde birçok başarıya imza atmış durumda. Dağılmadan önceki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği zamanında 24 kez şampiyon olan takım, 1992 yılında kurulan Rusya Basketbol Liginde ise sadece iki sezon (2000-01 / 2001-02) hariç günümüze kadar tüm şampiyonlukları kazanmıştır. Müzesinde ayrıca 3 SSCB Kupası, 4 Rusya Kupası, 3 VTB Lig Kupası bulunan takımın Avrupa karnesi de aynı şekilde başarılar ile dolu. Mücadele ettiği Euroleague'i 6 kez (1961, 1963, 1969, 1971, 2006, 2008) kazanan CSKA bu açıdan kupayı Real Madrid'den (8) sonra Panathinaikos ile beraber en çok kazanan takımdır. Ayrıca 2006 yılında Triple Crown yaparak toplayabileceği tüm kupaları toplamıştır. Avrupa'nın en zengin kulüplerinin başında gelen CSKA maçlarını 13,126 kişi kapasiteli Megasport Arena'da oynarken, takımın başında 2012 yılından beri Avrupa'nın elit koçları arasında yer alan Ettore Messina bulunmaktadır.

Geçen seneki kadrosundan Zoran Erceg, Dmitriy Sokolov ve Teo Papaloukas ile yollarını ayıran CSKA pota altını Kyle Hines ile güçlendirirken ayrıca kısa rotasyonunda ise Fridzon, oyun kurucu pozisyonunda ise Jeremy Pargo ile takviye yapan takım, transfer döneminde adı Fenerbahçe Ülker ile anılan ve Avrupa'nın sayılı oyun kurucuları arasında yer alan Teodosic ile devam kararı aldı. Kadrosunda 4 numarada Khryapa, pota altında Avrupa basketbolunun deneyimli isimlerinden Nenad Krstic gibi isimleri bulunduran CSKA Avrupa basketbolunun yıldızlarından oluşan bir takım.

2011-12 sezonunda NBA'deki lock-out'dan dolayı kadrolarına Utah Jazz'dan Andrei Krilenko ve Boston Celtics'den Nenad Krstic'i katan takım, Olympiakos'tan ise Teodosic ile anlaşarak o sezon Avrupa'nın adeta Dream Team'i haline gelmiş ve Euroleage'in en favori takımlarından biri olmuştu. O sezon İstanbul'da oynanan dörtlü finallere gelene kadar yaptığı 18 maçtan sadece ikisini kaybeden CSKA finallerde önce PAO'yu 2 sayıyla yenmeyi başarsa da finalde Olympiakos'a son çeyreğine 13 sayı farkla önde girmelerine rağmen maçı Printezis'in son saniye basketi ile 61-62 kaybetmiş ve o senin en büyük hayal kırıklığını yaşamışlardı. Geçen sene de Final Four'a yükselmiş olan CSKA bu sefer ilk maçta gene Olympikos'a yenilip kupayı kazanma şansını yine başka senelere bıraktı.

CSKA her ne kadar yıldızlardan oluşan bir takım olsa da şu an pek de hazır değillermiş gibi geldi bana. Öncelikle CSKA şu ana dek pek de zorluk seviyesi çok yüksek bir maç oynamadı. İzlediğim 2 Euroleague maçlarında rakiplerinin kendilerine göre çok daha zayıf olmasına rağmen maçları bir türlü koparmayı başaramadılar. Özellikle Euroleague'in yeni ekiplerinden Fransız temsilcisi Nanterre ile yaptıkları ilk maçın ilk yarısını geride kapamalarına rağmen 3. çeyrekte yakaladıkları seri ile son çeyreğe 2 sayı önde girmeyi başardılar. Kafa kafaya giden son çeyrekte ise maçın son 3-4 dakikasında 8-2'lik bir seri yakalayarak öne geçip  maçı kazanmasını bildiler. Budevelnik Kiev maçında ise maçın son dakikalarına 11 sayı önde girmeleri son dakikalarda yedikleri 8-2'lik seri ile maçı 5 sayı farkla kazanabildiler. Bu maçın nezrinde çeyrek skorlarına bakacak olursak CSKA'nın sadece 2. çeyreği önde kapattığını, ilk çeyreği kaybedip son 2 çeyrek ise berabere bittiğini görüyoruz.

Bu maçta özellikle rakibin pota altına çok ama çok dikkat etmek gerekir. Sasha Kaun, Nenad Krstic ve Khryapa gibi isimleri hücumda durdurmak için Oğuz ve İlkan'ın sakat olmalarından dolayı buralarda özellikle Zoric ve Vidmar'a çok çok önemli işler düşecek. Ki buralarda özellikle uzun oyuncularımızın yanında kısalarımızın da pota altı savunmamıza normalden fazla katkı yapmaları gerekiyor. Rakibin pota altı savunmasının özellikle Krsitc'in savunma defolarını Kyle Hines ile kapatan CSKA'nın kısa rotasyonunu durdurmak için gene özellikle Bo McCalebb'e çok çok iş düşecek. Koç onu bu sene saf bir oyun kurucu rolünden çok daha farklı kullanması ile geçen sene Bo'nun kaybolan iştahını birden arttırdı ve takımın neredeyse en iyi savunmacısı haline getirdi. Özellikle Barcelona maçında yaptığı savunma ile herkesi kendine hayran bıraktı diyebiliriz.


Rakipte açıkçası çekindiğim diğer bir isim de takımın kısa rotasyonundaki en önemli isimlerden biri olan Sonny Weems. Onun için her takımda bulunması gereken komple bir basketbolcu desek herhalde yanlış demeyiz. Tabi ki diğer dikkat edilmesi gereken en önemli ama bana göre biraz onu çıldırttıktan sonra savunması daha kolay olacak isim ise hepimizin de anladığı gibi takımın oyun kurucusu Teodosic. Ona yapılacak savunmada açıkçası biraz "kötü" olmak lazım. Çünkü bilen bilir Teo'yu oyun içinde biraz fazla rahatsız ettiniz mi bu bariz bir şekilde oyununa yansır ve o an oyundan tamamen kopar. Onu sinirlendirmek savunma kısmında ilk tercih olmalı bence:)

Yıldızlardan oluşan iki takımın karşılaşmasına şahitlik edeceğiz bu hafta. Fenerbahçe'nin buradaki en önemli artısı ise iki dev koçtan Obradovic şu an elindeki malzemeyi Messina'ya göre daha iyi ve verimli bir şekilde kullanıyor. Bizim yakaladığımız havaya karşılık onlar şu an o havayı yakalayabilmiş değiller ve sorunları ile mücadele ediyorlar. Açıkçası normal sezonda bu tür maçları erken oynamak bundan dolayı çok ama çok büyük avantaj. Bunun en büyük örneklerinden birini geçen haftaki Barcelona maçı ile gördük. Şimdi sıra CSKA'da. Geçen seferki Barcelona maçında da yazmıştık yarın yenilirsek kimsenin çıkıp da "Fenerbahçe bu takıma nasıl yenilir" diyemeyeceği bir maç ama Fenerbahçe'nin olası bir galibiyetinde takımın yakalamış olduğu olumlu hava daha da yükselecek. Ayrıca bir önceki hafta Barcelona ardından CSKA gibi bir takımı yenmek takımının öz güvenini büyük bir olasılıkla tavan noktasına taşıyacak. Biletler hepimizin de bildiği gibi günler öncesinden tükendi. Takım bu sefer de taraftar ile bir olup bu maçı en iyi şekilde tamamlayacağına hepimizin güveni tam.


Yazıyı bitirmeden küçük bir not. Yarın Fenerbahçe Ülker Sports Arena'da oynanacak Fenerbahçe Ülker - CSKA Moskova maçı ayrıca Avrupa'nın en büyük iki koçunun mücadelesine de sahne olacak. Bir yanda Zeljko Obradovic diğer yanda Ettore Messina. Daha önce 3 kez karşı karşıya gelmişler. Güzel haber Koç Obradovic'in bu 3 karşılaşmada da Messina'ya karşı mağlubiyeti yok. Koç Obradovic'in 12 senelik Panathinaikos macerasında 2002 yılında Kinder Bologna'yı, 2007 ve 2009 yıllarında ise CSKA Moskova'yı yenip kupaya uzanırken rakip koç her zaman Messina idi. Darısı başımıza:))







Püzant YÜCECAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...